YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16767
KARAR NO : 2023/6219
KARAR TARİHİ : 13.06.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … köyü 138 ada 364 parsel (eski 139 ada 229 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılardan … vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kurumun ile müvekkilleri arasında yapılan pazarlık görüşmeleri sırasında müvekkillerine önerilen bedellerin söz konusu gayrimenkulün gerçek değerine göre çok düşük kaldığını, davaya konu yerin bulunduğu bölgede 2013 yılında Maliye Bakanlığı’nın 2/B çalışmaları neticesinde tespit ettiği m² birim fiyatının 50,00TL belirlendiğini, dava konusu yerin yazları yaylalık olarak kullanıldığını, arsa statüsündeki gayrimenkulün gerçek değerinin mahkemece tespit edilerek tespit edilen bedelin müvekkillerine ödenmesine karşılık taşımazın tapuda davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.10.2015 tarihli ve 2014/57 Esas, 2015/684 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhâl ödenmesine, bedelin üçer aylık dönemler halinde faizlendirilmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; arazi niteliğindeki … ilçesi, … köyü 138 ada 364 parsel (eski 139 ada 229 parsel) sayılı taşınmazın zeminine gelir metoduna göre değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru olduğu gibi, üzerinde bulunan yapıya resmi birim fiyatları esas alınarak; ağaçlara ise maktuen değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmediği ancak; taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü, taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen nitelikleri, konumu ve yerleşim yerine mesafesi nazara alındığında, % 50 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, taşınmazın motopomp ile sulandığı belirlendiğinden sulama masrafının araştırılarak üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği halde tarla kirası, vergi ve faizler düşüldükten sonra 2014 yılı Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü resmi verilerine göre belirlenen üretim masraflarının biber yönünden % 8 artırılarak hesap yapan raporun esas alınması, kamulaştırmadan arta kalan ve ifraz sonucu oluşan 138 ada 363 ve 365 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümü ve geometrik durumu nazara alındığında, bu bölümlerde değer azalışı olacağı gözetilmeyişi, dava konusu taşınmazın mülkiyeti ihtilaflı olmadığı halde, tespit edilen bedelin üçer aylık vadeli hesaba bloke edilmesi, davacı idare harçtan muaf olduğu halde aleyhine harca hükmedilmesi ve 7139 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin 8 inci fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekilli temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, kapitalizasyon faizi ile objektif değer artış oranının hatalı hesaplandığını, taşınmazın gerçek karşılığının hesaplanmasını ve idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 rarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Arazi niteliğindeki … ili, … ilçesi, … köyü 138 ada 364 parsel (eski 139 ada 229 parsel) taşınmaza net gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerekirken, ödenmesi gereken bedelin üçer aylık vadeli hesaba yatırılarak kararın kesinleşmesi ile ödenmesine ve iş bu bedele kararın kesinleşmesine kadar yasal faize hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere banka hesabında bekletilmesine ” ibaresinin çıkartılmasına, yerine “ mükerrer ödemeye mahal verilmeden işlemiş nemasıyla birlikte derhal davalılara tapudaki payları oranında ödenmesine ” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.