Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/16743 E. 2023/5301 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16743
KARAR NO : 2023/5301
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 441 ada 6 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Silvan ilçesinde bulunan arsa özelliği kazanmış yani imar kapsamına girmiş bir taşınmaz olduğunu, dava konusu taşınmaz için emsal olabilecek imarlı arsalar için biçilen değerin en az yarısı kadar bir değer üzerinden hesaplamanın yapılması gerektiğini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kurum tarafından söz konusu daimi ve geçici irtifak alanı için uzlaşma işlemleri kapsamında davalı tarafa teklif edilen miktar 2.975,42 TL iken davalının miktarı az bulması üzerine ilgili Mahkemede kamulaştırma bedel tespiti davası açıldığını, Mahkemece yapılan keşif üzerine bilirkişilerce hazırlanan rapor esas alınmış ve geçici irtifak alanı ile daimi irtifak alanı için toplam 2.254,25 TL bedele hükmedildiğini, kamulaştırma bedel tespit davalarındaki hesaplamalar davanın açıldığı tarihteki taşınmazın güncel rayiç bedeli ile birlikte o yılki tarımsal verilere göre hazırlanmakta olup buna rağmen hazırlanan ve hükme esas alınan raporda davalının borçlu hâle getirildiğini, dava konusu parsel 36.541,00 m² olup taşınmaz ve ekonomik değeri yüksek olan tarımsal sebze ve meyveler yetiştirilmesine rağmen ekonomik değeri düşük olan tarımsal bitkilerin münavebeye esas alındığını, tarımsal araziler de yapılacak kamulaştırma işleminde masrafın brüt gelirin 1/3’ünü geçemeyeceğini, taşınmaz şimdilik imar kazanmış bir arsa olmasa da çok yakın bir zaman diliminde arsa özelliğini alacak bir taşınmaz olduğunu, komşu parselleri imar özelliği almış olduğunu belirterek taşınmaza değer azalışı uygulanması gerektiğini ve uygulanan kapitalizasyon faiz ve objektif değer artış oranına itiraz ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kuru tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net geliri üzerinden değer biçilmesine ve aynı Kanun’un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve irtifak hakkına konu olan bölüm dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle daimi ve geçici irtifak hakkı karşılığının tespitine ilişkin İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, dosya arasında bulunan Silvan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/386 Esas, 2018/417 Karar sayılı acele kamulaştırma dosyasında karara esas alınan bilirkişi kurulu raporunda irtifak değer düşüklüğü oranının dava konusu taşınmaz için alınabilecek miktardan yüksek alınmasından kaynaklı olarak acele el koyma bedelinin yüksek belirlendiği, idarenin acele el koyma dosyasındaki miktarı kıymet takdirine esas aldığı anlaşıldığından davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki … ili, … ilçesi, … Mahallesi 441 ada 6 parsel sayılı dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu irtifak hakkının davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.