Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/16732 E. 2023/4895 K. 15.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16732
KARAR NO : 2023/4895
KARAR TARİHİ : 15.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’un (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı dahili davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 570 parsel sayılı taşınmazın tamamının usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, tapu malikleri tarafından kamulaştırma bedelinin artırılması davası açıldığını, kamulaştırmanın kesinleştiğini; ancak davalılar tarafından tapuda ferağ verilmediğini, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Dahili davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin aradan uzun yıllar geçmesi nedeniyle hangi taşınmazın kamulaştırıldığını hatırlamadıklarını, müvekkilinin 1994-1996 yıllarında bazı parseller için kamulaştırma yapıldığını, bedel artırım davası için avukata vekâlet verildiğini hatırladığını, parsel numarasını hatırlamadığını, müvekkilinin ferağ vermeye davet edilmediğini, taşınmazın kanal İstanbul güzergahı üzerinde olduğu, kamulaştırmanın amacının ortadan kalktığını, yargılama gideri ve vekâlet ücreti aleyhlerine takdir edilmemesini ve davanın reddini talep etmişlerdir.

2. Diğer dahili davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmazın davalılar adına kayıtlı bulunan tapusunun iptali ile davacı idare adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 sayılı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararı gerekçe göstererek idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemiş ise de söz konusu kararlar kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili davalarına ilişkin olduğunu, iş bu davanın kamulaştırma bedelinin tespiti davası olmayıp 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine dayalı tescil davası olduğunu, 1990’lı yıllarda yapılan kamulaştırmalar sonrasında davalılar veya murisleri tarafından kamulaştırma bedellerini almış olmalarına ve aradan yıllar geçmiş olmasına karşın tapuda DSİ lehine ferağ verilmediğinden taşınmazın DSİ adına tescilinin mümkün olmadığını, dolayısıyla davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğini belirterek davalı lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi hukuka aykırı olup, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tapu kaydı maliki mirasçıları olan dahili davalıların davadan önce tapuda ferağ için davet edilmedikleri, ancak davalılardan … ve …’ın ilk duruşmadan önce dilekçe ibraz ederek davayı kabul ettiklerini bildirdikleri, bu davalılar yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 312 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olduğu sonucuna varılmakla adı geçen davalılar yönünden davacı idare vekilinin istinaf istemi yerinde olmadığı, ancak diğer dahili davalılar …, … ve …’a usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, davayı kabul ettiklerine dair beyanda bulunmadıkları gibi tapuda tescil için ferağ da vermediklerinden; davayı kabul etmeyen bu dahili davalılar aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması, kendisini vekille temsil ettiren dahili davalı … lehine vekâlet ücreti verilmemesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru bulunmadığından karar düzeltilip yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Dahili davalı … vekili temyiz dilekçesinde; Anayasa Mahkemesi kararı gereğince kamulaştırma davalarında davacı idare lehine vekâlet ücreti ve yargılama gideri hükmedilemeyeceğinden, davalı taraf kendini vekil ile temsil ediyor ise lehine vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanunu’nun mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davanın kabulüne ilişkin verilen kararda, davayı kabul etmeyen dahili davalılar …, … ve … yönünden davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde, dahili davalı … lehine ise vekalet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Dahili davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Dahili davalı …’ten peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.