Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/16708 E. 2023/8644 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16708
KARAR NO : 2023/8644
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/382 Esas, 2016/275 Karar
KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.10.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat … ile davacı idare vekili … gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, … ilçesi, … Mahallesi 772 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin taşınmazında kamulaştırılan kısım dışında kalan alanın hukuken ve fiilen kullanılamaz hale geleceğini ve büyük ölçüde değer kaybına uğrayacağını, idarece tespit edilen bedelin oldukça düşük olduğunu, taşınmazın gerçek değerinin çok yüksek olduğunu, objektif değer artışının %100 olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek taşınmazın bedelinin dava tarihi itibari ile tespitini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ilişkin karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; 3402 sayılı Kadastro Kanunun (3402 sayılı Kanun) gereği kadastro yenileme çalışmaları sonucunda taşınmazın ada parsel numarasının değiştiğini, kamulaştırılan alanın değiştiğini, hatalı kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artışı uygulaması ile bedelin yüksek tespit edildiğini, sadece fark bedele faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın değerli bir konumda bulunduğunu, objektif değer artış oranının eksik uygulandığını, kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, masraf kaleminin yeniden düzenlenmesi gerektiğini idare lehine verilen vekâlet ücretinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Arazi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak bilimsel yolla değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgulama Uygulaması üzerinden yapılan kontrolde 3402 sayılı Kanun’un 22 nci maddesinin (a) bendi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu dava konusu 772 parsel sayılı taşınmazın 2991 ada 948 ve 949 parseller olarak ifraz olduğu gözetildiğinde yenileme sonrası oluşan tapu kayıtları getirtilerek yeni durum üzerinden hesap yapılması ve yeni ada/parsel numarası üzerinden karar verilmesi gerektiği hâlde, yenileme öncesi durum üzerinden hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

4. Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanmalıdır.

5. Taşınmazın değeri belirlenirken üretim giderlerine onarım, bakım, amortisman, faiz ve sigorta gibi diğer sabit masraflar dâhil edilmemelidir.

6. Tespit edilen kamulaştırma bedelininden acele kamulaştırma dosyasında bloke edilen kısmın mahsubu sonrasında bakiye bedele faiz işletilmesi gerekir.

7. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Taraflar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı idareye, 17.100,00 TL vekâlet ücretinin de davacı idareden alınarak davalıya verilmesine,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde iadesine,
10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.