Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/16489 E. 2023/5298 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16489
KARAR NO : 2023/5298
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarakterkini davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, Körfez İlçesi, Himmetli köyü 1573 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekili belirlenen acele kamulaştırma bedelinin fahiş olduğunu belirtmiş olsa da davacının bu iddiasının yerinde olmadığını, zira ilgili acele kamulaştırma dosyasında hükme esas alınan bilirkişi raporunda davaya konu taşınmazlar için kıymet takdiri yapılırken kapitalizasyon faizi oranının %4 olarak belirlendiğini ve bu oran üzerinden kıymet takdir edildiğini, Yargıtay uygulaması ile benimsenen bilimsel verilere göre Türkiye genelinde kapitalizasyon faiz oranı 3 ile 15 arasında değişmekte olup kapitalizasyon faizi oranının neredeyse asgari hadden hesaplandığını ve kıymet takdiri yapıldığını bu sebeple acele kamulaştırma dosyası kapsamında davaya konu parselin kıymet takdirinin fahiş olmak bir yana düşük olduğunu belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi heyetince objektif değer artırıcı unsur olarak kabul edilen raporda yazılı özelliklerin, kapitalizasyon faizinin belirlenmesinde de esas alındığını, bilimsel yolla elde edilen bedele, ayrıca %50 objektif değer artırıcı unsur sebebiyle ilave yapılarak kamulaştırma bedelinin fazla artırıldığını, münavebe ürünlerinin resmi verilere uygun alınması gerektiğini, bu ürünlerin ortalama verim miktarlarının alınması gerektiğini oysaki raporda ürünlerin en yüksek verimleri esas alınarak tespit yapıldığını, arazinin sulanıp sulanmadığı, sulanıyorsa nereden ve nasıl sulandığının tutanağa yazılması gerektiğini belirterek ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun’un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, dava konusu taşınmazın arazi vasfında olduğu, buna göre hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre istinaf başvurusunda bulunanın idare oluşu dikkate alındığında kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının yerinde olduğu, bilirkişi kurulunun kanuna uygun olarak oluşturulduğu, neticeten belirlenen kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, raporda ürün münavebe listesinde belirtilen ürünler dikkate alınarak değerlendirme yapıldığı, her ne kadar kamulaştırma fark bedeline yasal faiz işletilmemişse de bu hususta aleyhe istinaf bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Kocaeli ili, Körfez ilçesi, Himmetli köyü 1573 parsel sayılı dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak, uygulanan kapitalizasyon faiz oranı doğru olduğu gibi, tespit edilen bedel aynı kamulaştırma kapsamında kalan benzer özellikteki Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda tespit edilen metrekare birim fiyatı ile uyumlu görüldüğünden, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.