Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/16369 E. 2023/5172 K. 22.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16369
KARAR NO : 2023/5172
KARAR TARİHİ : 22.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 508 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; net gelir hesabında İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden son 5 yıldaki ilgili ürüne ilişkin verim ortalamasının istenmesi ve ona göre hesaplama yapılması gerektiğini, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3’ü oranında alınmasının hatalı olduğunu, taşınmaz sulu tarım arazisi olarak nitelendirilmişse de, nereden ve nasıl sulandığına ilişkin hiçbir açıklamada bulunulmadığını, kapitalizasyon faiz oranının hatalı belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın, tarım arazisi niteliğinde olduğundan net gelir yöntemi ile kamulaştırma bedelinin belirlenmesi gerektiği, hükme esas alınan 25.02.2020 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda, dava konusu taşınmazın sulu kapama bağ vasfında olduğu kabul edilerek değerlendirme tarihi olan 2019 yılı … İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünce, yaş üzüm maliyet çalışması yapılmadığından (dava konusu taşınmazın … ilçesinde bulunduğu, dolayısıyla … İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, 2018 yılı yaş üzüm maliyet cetveli dosya arasına alınması gerekirken) 2019 yılı Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün üzüm ürünü verileri esas alınarak net gelir hesabı üzerinden bedel tespiti yapan bilirkişi kurulu raporuna göre karar verilmesinin doğru bulunmadığı, taşınmazın bulunduğu yer itibarıyla, … İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2018 yılı yaş üzüm verilerine göre yapılan hesaplamada bulunan kamulaştırma bedelinin, hükme dayanak raporda tespit edilen kamulaştırma bedelinden az ise de İlk Derece Mahkemesinin ilk kararını davalıların istinaf etmediği ve miktar açısından davacı idare lehine usulî kazanılmış hak doğduğuna da dikkat edilerek, taşınmazın kamulaştırma bedelinin İlk Derece Mahkemesinin ilk kararı ile tespit edilen bedel üzerinden tespitine karar verilmiş olmasının yerinde görüldüğü gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen bedelin temyiz sınırının altında kaldığını, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri aynen tekrar ettiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Kanun’un 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun’un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiği kabul edilerek miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizin olanaklı olduğu kabul edilmelidir.

3. Kapama bağ niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.