Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/16321 E. 2023/5773 K. 05.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16321
KARAR NO : 2023/5773
KARAR TARİHİ : 05.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tazminat isteminin kısmen kabulüne, ecrimisil isteminin reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu … ili, … ilçesi,… Mahallesi 372 ada 7 ve 152 parsel sayılı taşınmazların davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde imar planında İlköğretim Alanı olarak ayrıldığını bu nedenle mülkiyet hakkının kısıtlandığını, taşınmaza hukuken el atıldığını ileri sürerek taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mevzuat hükümleri gereğince imar programının hazırlanması, bildirilmesi ve perselasyon vb. ile ilgili işlemlerin yerine getirilmesi konusunda Belediyelere yükümlülük getirildiğinden bu işlemlerin yapılmaması nedeniyle kişilerin mağduriyete uğraması durumunda söz konusu mağduriyeti giderecek olan kurumun Belediyeler olduğunu, sorumluluğun müvekkiline yükletilemeyeceğini, mevcut olayda dava konusu taşınmaz üzerinde müvekkili kurumca fiili bir el atmanın mevcut olmadığını, bizzat davacı tarafça otopark olarak kullanılarak yine kendileri tarafından değerlendirildiğini, bu nedenle ecrimisil talebinin hukuka ve Kanuna aykırı olduğunu belirterek söz konusu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tazminat isteminin kısmen kabulü, ecrimisil isteminin reddi ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın bedelinin yüksek belirlendiğini, yine kendilerine husumet yöneltilmesinin isabetsiz olduğunu, raporlara yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin ve belirlenen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalı idareden tahsiline ve taşınmazın davacı tarafça otopark olarak kullanıldığı anlaşıldığından ecrimisil isteminin reddine karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta davalı idare vekilinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18 inci maddesinde yapılan değişiklik ile Belediyelere okul veya eğitim tesislerinin öncelikle düzenleme ortaklık payından temin edilmesinin amaçlandığını, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Konrol Kanunu’nun 45 inci maddesi uyarınca Hazine adına tescile karar verildiğini, 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu 62 nci maddesi uyarınca husumetin Maliye Hazinesi’ne yöneltilmesi gerektiğini, hükmedilen bedelin yüksek olduğunu, faiz başlangıcının ıslah tarihi olması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11 inci maddesi

5. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7 inci maddesi

6. 10.07.2018 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 30474 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi 301 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Dava konusu 372 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planına göre kısmen ilkokul alanında kaldığı ve dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır.

4. İmar planına göre kamuya tahsis edilen alanda kaldığı anlaşılan taşınmaz yönünden Anayasa Mahkemesinin 05.04.2019 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı kararı ile 6745 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kanun’a eklenen ek 1 inci maddenin ”Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanun’un geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanunu’nda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir.” kısmı iptal edildiğinden ve imar planının kesinleşmesinden itibaren 5 yıllık süre geçtiği de gözönüne alındığında kamuya tahsisli alan olarak ayrılan dava konusu taşınmaz bakımından işin esasına girilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

5.Buna karşın, eğitim tesis ve binalarının yapım, bakım ve onarımını yapma görev ve yetkisinin 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7 inci maddesi uyarınca ilgili Belediyelere; yükseköğretim kurumları dışındaki eğitim ve öğretim kurumlarını açmak, açılmasına izin vermek ve denetlemek görev ve yetkisinin ise 10.07.2018 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 30474 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 301 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca …’na ait olduğu dikkate alındığında imar planında kısmen ilkokul alanı olarak tahsis edilen dava konusu taşınmaza ilişkin davada husumetin ilgili Belediyeye yöneltilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.