Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/16304 E. 2023/5955 K. 08.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16304
KARAR NO : 2023/5955
KARAR TARİHİ : 08.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 1267 parsel (yenileme ile 230 ada 4 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 11.08.2015 tarihli ve 2014/110 Esas, 2015/100 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 11.08.2015 tarihli ve 2014/110 Esas, 2015/100 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın … Belediye Başkanlığının 28.05.2014 tarihli yazısına göre kısmen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içerisinde olup, arsa niteliğinde olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise taşınmaza arazi niteliği ile değer biçildiğinden, alınan raporun geçersiz olduğu, kabule göre; tespit edilen bedelden, acele kamulaştırma bedelinin mahsup edilerek, davacı idarece fazla yatırılan bedelin iadesine karar verilmemesi, dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin gözetilmemesi ve 7139 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; acele el koyma dava dosyasında davalı adına 72.771,48 TL depo edildiği hususunun göz ardı edildiğini, Mahkemece fark kamulaştırma bedelinin bankaya depo edilmesine ilişkin ara karar kurulurken bozma ilamının aksine karar verilerek acele el koyma bedeli düşülmeden sadece ilk yargılamada bankaya depo edilen 55.607,76 TL dikkate alınmak suretiyle 191.899,77 TL farkın bankaya depo ettirildiğini, oysa bankaya depo edilmesi gereken fark bedelin 119.128,29 TL olduğunu, tüm kamulaştırma bedeline son karar tarihine kadar faize hükmedildiğini, sadece fark bedel yönünden faiz bitiş tarihinin son karar tarihi olabileceğini, taşınmazın arsa vasfında kabul edilmesinin hatalı olduğunu ve arazi vasfında değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın 1.735,24 m²lik kısmının kamulaştırıldığını, ancak kararda taşınmazın tamamı şeklinde hüküm kurulduğunu, zemin üstünde bulunan zirai unsurların değerinin gerçek değerinin altında belirlendiğini, kamulaştırma işlemi nedeniyle taşınmazın hemen hemen ortasından yol geçmiş olmakla taşınmaz üçe bölündüğünü ve davalı müvekkilin mülkiyetinde kalan parsellerde yüzölçümü küçüldüğü gibi parsel sınırlarında şekilsizlik oluştuğu, bu nedenle arta kalan kısımlar için değer azalışı öngörülmemesinin doğru olmadığını, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin çok düşük olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Mahukemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tespit edilen bedelden acele kamulaştırma dosyasında depo edilen bedelin mahsubu ile bakiye bedele yasal faiz uygulanması gerekirken, tüm bedele faiz uygulanması doğru değildir.

3. Dava konusu taşınmazda kısmi kamulaştırma söz konusu olduğu halde, hükümde taşınmazın tamamının kamulaştırıldığı belirtilmek suretiyle infazda tereddüt yaratılması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Kanun’un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile gerekçeli kararının hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan “bedeline” kelimesinin hükümden çıkartılmasına, yerine “bedelinden acele kamulaştırma dosyasında depo edilen 72.771,48 TL’nin mahsubu ile 174.736,05 TL’lik kısmına” ibaresinin eklenmesine, hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan “tamamının” kelimesinin hükümden çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harçlarının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.