Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/16276 E. 2023/5973 K. 08.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16276
KARAR NO : 2023/5973
KARAR TARİHİ : 08.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, Konya ili, Ilgın ilçesi, Behlülbey Mahallesi, 208 ada 35 parsel sayılı taşınmazın davalının 1/3 hissesine tekabül eden kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 2942 sayılı Kanun’da belirtilen esaslar dahilinde dava konusu taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.02.2015 tarihli ve 2014/100 Esas, 2015/155 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 25.02.2015 tarihli ve 2014/100 Esas, 2015/155 Karar sayılı kararı karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; arsa niteliğindeki taşınmazın değerinin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ancak alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, hükme esas bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazların imar parseli oldukları belirtildiği halde düzenleme ortaklık payı konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, bir kısmının ise il ve ilçe merkezlerine olan mesafeleri ve çevrelerinin gelişmişlik durumları ve dava konusu taşınmaza uzaklığı dikkate alındığında emsal incelemesi uygun olmadığı gibi, bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazların, satışına ilişkin akit tabloları Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların 2014 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile karar verildiği, bu nedenle yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği, 7139 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’un 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 26.02.2021 tarihli ve 2019/284 Esas, 2021/160 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal alınan taşınmazın davaya konu taşınmazın niteliklerine uygun düşmediğini, bedelin fahiş belirlendiğini, fazla depo edilen bedelin iadesine ilişkin hüküm kurulmadığını, faiz hükmü kurulmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin düşük belirlendiğini, emsal alınan taşınmazın hatalı belirlendiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili bölümleri

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki taşınmazın zemininin 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yerindedir.

3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4.Mahkemece verilen tescil hükmünün Dairemiz bozma ilamı ile ortadan kalktığı gözetilmeksizin bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

5. Hükmedilen bedelden acele el koyma dosyasında hükmedilen bedelin mahsubu ile fark bedele 15.06.2014 tarihinden ilk karar tarihi olan 25.02.2015’e kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.

6. İlk kararla hükmedilen ve fazla yatan 3.029,91 TL fark bedel davalı tarafa ödenmemiş ise işlemiş nemaları ile birlikte ilgili bankadan ödenmiş ise davalı tarafça çekilme tarihine kadar işlemiş nemaları ile davalı taraftan alınarak davacı idareye verilmesine hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Ne var ki; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının (1) numaralı bendinin hükümden çıkarılarak yerine (Konya ili, Ilgın ilçesi, Behlülbey Mahallesi 208 ada 35 parsel sayılı 397,00 m² yüz ölçümlü taşınmazın davalının 1/3 hissesine tekabül eden kısmının tapu kaydının iptali ile davacı … Belediyesi Başkanlığı adına tapuya kayıt ve tesciline,) cümlesinin yazılmasına, 3 Nolu bendi hükümden çıkartılarak yerine (Hükmedilen bedelden acele el koyma dosyasında hükmedilen 21.430,00 TL’nin mahsubu ile fark 15.496,75 TL bedele 15.06.2014 tarihinden ilk karar tarihi olan 25.02.2015’e kadar yasal faiz işletilmesine) cümlesinin yazılmasına, ayrı bir bent olarak, (İlk kararla hükmedilen ve fazla yatan 3.029,91 TL fark bedel davalı tarafa ödenmemiş ise işlemiş nemaları ile birlikte ilgili bankadan, ödenmiş ise davalı tarafça çekilme tarihine kadar işlemiş nemaları ile davalı taraftan alınarak davacı idareye verilmesine) cümlesinin yazılmasına, kararın böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde iadesine,

08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.