Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/16192 E. 2023/5335 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16192
KARAR NO : 2023/5335
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 2783 ada 4 (ifrazen 2783 ada 57) parsel sayılı taşınmazın 3.546,23 m²lik kısmı ile 2783 ada 3 parsel sayılı 6.768,28 m²lik taşınmazın tamamının yol inşaat ve emniyet sahası tesis etmek amacıyla davalı idarece kamulaştırılmasına karar verildiğini, dava konusu taşınmazlara ilişkin Ordu 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/185 D.İş sayılı davası ile acele kamulaştırma kararı alındığını, davalı idare tarafından her ne kadar tescil istemiyle dava açılmış ise de Ordu 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/289 Esas sayılı dosyasında bedelin depo edilmemesi sebebiyle davanın usulden reddedildiğini, davalı idare tarafından karardan itibaren 2 yıl geçmesine rağmen yeni bir dava ikame edilmediğini belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla dava konusu 2783 ada 57 ve 4 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırılan kısımlarının değerinin davalı idareden yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf faiz istemişse de faiz başlangıcı ile alakalı bir talepte bulunmadığını, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında fiili el atma tarihinden itibaren değil dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, mahkemece tespiti sağlanacak kamulaştırmasız el atma bedelinden daha önce kurumlarınca maliklere ödenmiş bedel mahsup edilerek hüküm kurulması gerektiğini, dava konusu taşınmazın arsa olduğunun ispat edilmesi gerektiğini, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, davanın reddedilmemesi durumunda karar sonrası, tapu uygulamalarında problem yaşanması nedeniyle, hesaplanan bedelin tapudaki ipotek, haciz gibi takyitadların tümüne yansıtılmasına, kamulaştırma bedelinin tespiti ile … adına tescili ve yol olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat bedelinin düşük olduğunu, bilirkişi raporundaki değeri kabul etmelerinin mümkün olmadığını, faizin yürütülme tarihinin ve faiz nevi’nin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın el atma tarihindeki nitelikleri araştırılmadan değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, emsal incelemesinin eksik ve hatalı olduğunu, gerçek değerinin üzerinde değer tespit edildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmazlara 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca bilirkişi kurulunca düzenlenen kök rapor ve ek raporlarda resen emsal olarak seçilen taşınmazların davaya konu taşınmazlarla meskun mahal özellikleri, bulundukları bölgelerdeki yapılaşma, coğrafi özelliklerinin benzerlik göstermesi nedeniyle emsal taşınmaz olarak belirlenmesinde, yine emsal taşınmaz ile davaya konu taşınmazların birbirine göre üstün-üstün olmayan yönlerinin mukayese edilip davaya konu taşınmazların m² değerinin belirlenmesi ile bu esasları dikkate alarak hazırlanan ve yine İlk Derece Mahkemesince itibar edilen bilirkişi kurulu raporuna göre belirlenen bedelin kamulaştırmasız el atma tazminatı olarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Arsa niteliğindeki … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 2783 ada 3 ve 4 parsel (ifrazen 57 parsel) sayılı taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde ve tespit edilen tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgilisine iadesine, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.