Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/16181 E. 2023/5433 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16181
KARAR NO : 2023/5433
KARAR TARİHİ : 29.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve davalı … vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 13010 ada 60 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; acele kamulaştırma davasında davalı lehine takdir edilen kamulaştırma bedeli rayicin altında olduğundan kabul etmediklerini, 2942 sayılı Kanun gereği acele kamulaştırma davasında hükmedilen bedelin bu davada herhangi bir bağlayıcılığının bulunmadığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin özellikle son yıllarda ticari açıdan şehrin en çok tercih edilen muhiti olduğunu, ulaşım imkanlarının en üst seviyede olduğunu, mahkemece keşif yapılması gerektiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; acele el koyma davası yalnızca tespit niteliğinde olup tapu kaydını idareye geçirmediği gibi tespit edilmiş olan bedelin taşınmazın nihai bedeli olmadığını, taşınmaz belediye sınırları içinde olup her türlü hizmetten yararlandığını, değerli bir konuma sahip olduğunu, 2008 yılında bölgenin belediye tarafından sanayi alanı olarak ayrıldığını, idare tarafından takdir edilen değerin gerçek değerin çok altında olduğunu, gerçek rayiç satış bedellerinin dikkate alınarak takdir edilmesi gerektiğini, taşınmazın çevre yoluna, tüm ana yollara, bulvara çok yakın olan kıymetli bir bölgede bulunduğunu, bu nedenle keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak taşınmazın 2021 yılındaki gerçek rayiç alım satım değerine göre kamulaştırma bedelinin belirlenmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı … vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunun usul ve Kanuna aykırı olduğunu, tespit edilen taşınmaz bedelinin yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın sanayi arsası vasfında olduğunu, son 13 yıldır şehrin ticari açıdan en çok tercih edilen muhitinde yer aldığını, belirlenen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, emsal değerlendirilmesinin doğru yapılmadığını, bilirkişi raporunun taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun’un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen niteliklerine göre tespit edilen kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu sonucuna varıldığı, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı idare ve davalı … vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 13010 ada 60 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.