Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/16114 E. 2023/5916 K. 07.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16114
KARAR NO : 2023/5916
KARAR TARİHİ : 07.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derecie Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Davacı idare vekili tarafından gönderme kararının temyiz edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 27.12.2019 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin, kararın kesin nitelikte olduğundan bahisle reddine karar verilmiştir. Temyiz başvuru dilekçesinin reddine ilişkin karar davacı idare vekilince temyiz edilmekle Dairemizce yapılan inceleme sonucunda ek kararın onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde, … ili, … ilçesi, … 66 ada 41 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ve yol olarak tapudan terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazın tapu kayıtları üzerinde … Vakfından şerhli olduğu tespit edildiğini, … (…) Vakfından aşar ve rüsumu vakfedilen yerlerden olduğundan ve taviz bedeline tabi olmadığı için ekte sunulan Susurluk Tapu Müdürlüğüne yazılmış olan yazı ile taşınmaz üzerindeki vakıf şerhinin terkin edilmesinin talep edildiğini, Susurluk Tapu Müdürlüğü tarafından terkin işlemi yapıldığı için belirtilen taşınmaz üzerindeki vakıf şerhi de kaldırıldığını, taşınmaz taviz bedeline tabi olmadığından ve Susurluk Tapu Müdürlüğü tarafından vakıf şerhinin terkini yapıldığından davada taraf sıfatlarının kalmadığını, bu nedenle aleyhe yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini talep etmektedir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aleyhe hüküm verme yasağı gereği tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas raporda “taşınmazın bulunduğu alanda bitkinin ihtiyaç duyduğu suyu karşılayacak yeterli su kaynağı bulunduğu için” denilerek arazinin sulu kabul edilmesi gerektiği şeklinde açıklama yapılarak kapitalizasyon faiz oranının % 4 olarak alındığını, sulama kaynağının ne olduğu açıkça gösterilmeden, kaynaktan alınan suyun taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama yada başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yeraltı suyundan hangi sistemle yararlanıldığı hususları ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, yeniden keşif yapılmadan, pompajla sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, üretim giderlerinin ürün gelirinin 1/3′ ü nispetinde olabileceği belirtilmişse de, söz konusu kararların hayatın doğal akışına aykırı olup, enflasyonist bir ortamda üretim giderlerinin devamlı surette 1/3 nispetinde kalacağını belirtmek ve bu orana sabitlemenin gerçek hayata uygun olmadığını, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştır.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza, 2017 yılı Susurluk İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün sulu şartlarda yetiştirilen salçalık domates, slajlık mısır ve yonca ürünlerine ait maliyet cetveli esas alınarak değerlendirme yapılması, net gelir yöntemine göre değer tespitinde münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının brüt gelirinin 1/3’ü oranından da az olmaması gerektiğinin gözetilmesi, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaz yönünden % 4 kapitalizasyon faiz oranı uygulanması gözetilerek değer biçilmesi ayrıca taşınmazın tapu kaydı üzerinde bulunan “…” şerhinin de yargılama aşamasında, terkin edilmiş olduğu gözetildiğinde, İlk Derece Mahkemesinin ilk kararını davalıların istinaf etmediği ve miktar açısından davacı idare lehine usulî kazanılmış hak doğduğuna da dikkat edilerek, taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespit edilmiş olması ve davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmeyerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B.Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ve 12 nci maddeleri.

3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.