Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/16091 E. 2023/3754 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16091
KARAR NO : 2023/3754
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekilleri dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … Mevkii, kök 406, 407, 408 ve 409 parsel sayılı taşınmazlara davalı idareler tarafından yol, mezarlık ve çarşı yapılmak suretiyle kamulaştırmasız el atılması nedeniyle taşınmazların bedelinin davalı idarelerden yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu davanın ancak tapu maliki tarafından açılabileceğini, tapu maliki olmayan davacıların davasının ehliyet yönünden reddine, dava konusu yerlerin … Büyükşehir Belediyesinde olduğunu, bu sebeple davanın husumetten reddi gerektiğini, davacı tarafın uzlaşma talebi olmadığını bu nedenle dava şartı oluşmadığını, söz konusu parsellere ilişkin başka davalar da bulunduğundan derdestlik itirazları olduğunu bu nedenle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

2.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma çalışmaları tapulama işlemlerinden önce yapıldığı için dava konusu parsellerin kamulaştırma planlarında tescil harici göründüğünü, yolun kadimden yol olarak kullanıldığını, davanın husumet ve esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, Büyükçekmece’ye mübadele ile gelen 236 aile mevcut olduğunu, dava konusu taşınmazların da içinde bulunduğu ve çiftlik payı olarak adlandırılan 66 adet taşınmazda bu ailelere belirli hisselerde mülkiyet hakkı verildiğini, Büyükçekmece’de sınırlı sayıda ailenin bulunduğu o dönemde “Demirci Hamza” isimli ikinci bir kişinin olmasının mümkün olmadığını, bugüne kadar, tapu maliki Demirci Hamza’nın kendisinin murisi olduğu iddiasında bulunan kimse de çıkmadığını, dosyadaki mirasçılık belgesinin geçerliliği hususunda bir uyuşmazlık söz konusu olmadığını, mirasçılık belgesi aksi ispat edilene kadar geçerli olup aksinin ispatı için ise hak iddiasında bulunan kişilerin mirasçılık belgesinin iptali davası açması gerektiğini, müvekillerinin murisi Demirci Hamza’nın, dava konusu taşınmazlarda hisse sahibi olduğunu bu nedenle usul ve Kanuna aykırı kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.