Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/16082 E. 2023/5334 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16082
KARAR NO : 2023/5334
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu … ili, … ilçesi, … Mahallesi 102 ada 113 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının dere yatağı içinde kaldığını, taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atmanın devam ettiğini belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; Yeşilırmak Nehrinin doğal nedenlerden dolayı yatak değiştirerek dava konusu taşınmazın içinden geçtiğini, müvekkili idarenin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, … Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından kıyı kenar çizgisi belirlenmesine yönelik çalışmalara başlanıldığını, bu çalışma sonucunda aktif ırmak yatağı içinde kalan taşınmazlar için … Mal Müdürlüğü tarafından tapu iptal davalarının açılacağını, dere, çay ve nehir yatağında kalan taşınmazlarla ilgili kamulaştırma sorumluluğunun Belediye ve Büyükşehir Belediyelerine ait olduğunu belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının davalı taraftan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının her türlü dava açma hakkının sona erdiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, 1956 yılı ve öncesinden beri var olan Yeşilırmak Nehri’nin doğal nedenlerden ötürü zaman zaman yatak değiştirerek önceki yıllarda yapılan kadastro çalışmaları ile Yeşilırmak Nehri güzergâhı boyunca oluşturulan tapulu arazilerin içinden geçtiğinden, kıyı kenar çizgisi tespit edilmeden ve kadastro tarafından ırmak yatağında tescil edilen arazilerin uğramış oldukları zararlardan idaremizin sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın 1956 yılı ve öncesinin detaylı olarak incelenmesi gerektiğini, tazminat bedelinin yüksek hesaplandığını, fen krokisinde (B) ve (C) harfleri ile gösterilen kısımların terkini yerine müvekkili idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğini, idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın bir kısmının ırmak yatağı altında kaldığını, dere yataklarının ıslahından sorumlu olması sebebi ile davalı idarenin yasal hasım olarak tespitinde, dava konusu taşınmazın arazi niteliğinde değerlendirmeye esas alınmasında, taşınmazın mahalle merkezine mesafesi dikkate alınarak belirlenen metrekare değerine %50 oranında objektif değer artışı uygulanmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya kapsamında yer alan 28.01.2022 havale tarihli fen bilirkişi raporu ile dava konusu taşınmazın bir kısmının davalı idare tarafından yaptırılan nehir şevi, bir kısmının bir kısmının da ırmak yatağı altında kaldığı tespit edildiği dikkate alındığında, husumetin davalı idareye yöneltilmesi doğrudur.

3. Arazi niteliğindeki … ili, … ilçesi, … Mahallesi 102 ada 113 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.