YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16055
KARAR NO : 2023/3807
KARAR TARİHİ : 12.04.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … köyü eski 120 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması ile toplam payının 197,22 metrekaresinin bedele dönüştüğünü, her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile bedele dönüşen kısım için takdir edilen bedelinin artırılarak, işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle uzlaşma usulünün uygulanmasının dava şartı olduğunu, dava konusu davacı adına kayıtlı Esenyurt ilçesi, Esenyurt köyü eski 120 parsel sayılı taşınmazın 356 m² hissesinden 12.11.1991 tarihli ve 1991/740 sayılı Encümen kararıyla yapılan imar uygulamasının sonucu 60,52 m² düzenleme ortaklık payı alınarak davacıya 97,22 m² yer verilmesi gerekirken tamamının bedele dönüştüğünü, belediye ilan askı panosunda bir ay askıya asılmak suretiyle tapu sahiplerinin bilgisine sunulduğunu, davacının talep ettiği bedelin çok fahiş olduğunu, bu nedenle haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın öncelikle usulden reddine, usule ilişkin itirazlarının reddedilmesi durumunda davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulü ile artırılan bedelin dava tarihinden itibaren faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazla farklı yerlerde bulunan ve farklı özelliklere sahip taşınmazların emsal olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, emsal taşınmazın dava konusu taşınmazla aynı konumda olması, yakın yerde bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümde olması gerektiğini, yeterli emsal tartışmasının yapılmadığını, emlak vergi değerlerinin karşılaştırılması gerektiğini, belirlenen bedelin çok yüksek olduğunu bu sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak sureti ile tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılması yasal usule uygun olduğu, mahkemece iade kararı gereğince inceleme ve işlem yapıldığı anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı payına idarece takdir edilen karşılığının artırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 3194 sayılı Kanunu’nun 17/son maddesi.
3. 6745 sayılı Kanunu’nun 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanunu’na eklenen geçici 12 nci maddesi
4. 2942 sayılı Kanun’nun 11 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 6745 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. 2942 sayılı Kanun’un değer biçmeye ilişkin hükümleri 3194 sayılı Kanun’un 17 inci maddesi (a) fıkrasının 17/son uyarınca kıyasen imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkin davalarda da uygulanır. 2942 sayılı Kanun’un kıymet takdir esaslarını belirten 11 inci maddesinin 1 inci fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların değerinin, değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan, zaruret olmadıkça yakın bölgelerde bulunan ve değerlendirme tarihine yakın emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
4. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emlak vergisine esas m² değerleri karşılaştırılmadan ve dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulmadan eksik inceleme sonucu bedel tespit eden bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
5. Bu durumda; uygulamanın tescil tarihinden önce satışı yapılan emsalleri bildirmeleri için taraflara süre verilmesi, gerektiğinde resen tapudan emsal celp edilerek taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığının ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı idareye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.