Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/16008 E. 2023/2844 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16008
KARAR NO : 2023/2844
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi maddesi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adıyaman ili, … ilçesi, … Mah. 1055 ada 83 parsel taşınmaz üzerine davalı kurum tarafından tesis edilen şerhin terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; Adıyaman ilinde her yıl binlerce kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarının açıldığını, kamulaştırmasız el atma dosyalarında davalıdır şerhi taleplerinin mahkemeler tarafından kabul edilmediğini, malikin değişmesi durumunda irtifakın tapuda tescilini sağlayamadıklarını bu nedenle ilgili şerhin konulduğunu belirtilerek öncelikle davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise önce kuruma başvuru bulunmaması sebebiyle aleyhe vekâlet ücretine hükmedilmemesini, vekâlet ücreti takdir edilmesi durumunda Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 22 nci maddesi hükümlerinin uygulanmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, dava konusu Adıyaman ili, … ilçesi, … Mahallesi 1055 ada 83 nolu parsel sayılı taşınmazda bulunan 2942 sayılı Kanun’un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca konulan 18.03.2020 tarihli ve 7237 yevmiye numaralı şerhin terkinine, davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça müvekkil kuruma karşı daha önce kamulaştırmasız el atma davası açmış olup tapu kaydına dava konusu şerhin anılan davaya istinaden konulduğunu, kamulaştırmasız el atma davasının amaç ve sonuç itibarıyla kamulaştırma davasıyla aynı nitelikte olduğunu, Kanunun bu maddesinin kamulaştırmasız el atma davalarında da uygulanabileceğini, kamulaştırmasız el atma davalarında kurum lehine hükmedilen irtifak hakkının tescilinin davacıların taşınmaz mülkiyetini devri sebebiyle yapılamadığını, kamulaştırmasız el atma davalarında sundukları cevap dilekçelerinde “davalıdır” beyanı konulmasını talep etmelerine rağmen mahkemelerce bu taleplerinin dikkate alınmadığını, bunun yanında mahkeme kararlarının tapu müdürlüğüne ivedi bir şekilde gönderilmemesi veya gönderilse dahi tapu müdürlüğünün işlem yapmaması sebebiyle satış yapılması sonucunda tescil işlemlerinin yapılamadığını, yeni malikler aynı taşınmaz ve aynı enerji nakil hattı için yeniden dava açtığında mükerrer kamulaştırma bedeli ödemek zorunda kalındığını, şerhin kaldırılması için müvekkil kuruma veya tapu müdürlüğüne başvurmadan dava açıldığını, amacın kamu kurumuna yargılama gideri ve vekâlet ücreti ödetmek olduğunu, davacı vekilleri tarafından toplu olarak seri dava niteliğinde şerh terkini davaları açılmış olması karşısında davanın kabulü halinde AAÜT ‘nin 22 nci maddesine göre vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile herhangi yasal bir dayanak olmadan davaya konu taşınmazın tapu kaydına konulan 31/b şerhinin kaldırılmasına karar verilmesinde; ayrıca seri dava ile ilgili düzenlemelere bakıldığından seri davanın yasal şartlarını taşımadığından vekille temsil edilen davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca tam maktu vekâlet ücreti takdir etmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; toplu olarak seri dava niteliğinde şerh terkini davaları açılmış olması karşısında davanın kabulü halinde AAÜT’nin 22 nci maddesine göre vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak 2942 sayılı kanun’un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca konulan şerhin terkini istemine ve vekâlet ücretinin miktarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun’un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.

3. AAÜT’nin 22 nci maddesi

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.