YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15931
KARAR NO : 2023/5786
KARAR TARİHİ : 05.06.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın … Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya direnme kararı verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … Makina İhtisas Organize Sanayi Bölgesi yapımı kapsamında dava konusu … ili, … ilçesi, … köyü, 165 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın … Makina İhtisas Organize Sanayi Bölgesi adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, kıymet takdir raporu, pazarlığa davet yazısının davalılara tebliğ edilmediğini, kıymet takdir raporunda belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın konumu itibarıyla arsa vasfında değerlendirilmesi gerektiğini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.05.2019 tarihli ve 2018/554 Esas, 2019/354 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile … Makina İhtisas Organize Sanayi Bölgesi adına adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.09.2021 tarihli ve 2019/2674 Esas, 2021/1857 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın kuru arazi olarak kabulünün yerinde bulunduğu, dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre uygulanan kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının uygun olduğu, bilirkişi heyeti raporunda belirtilen münavebe ürünleri ve verilerinin bölgenin münavebe yapısı ve resmi tarım verileri ile uyumlu olduğu, tespit edilen kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, ancak Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı iptal kararı uyarınca hükmedilen kamulaştırma bedelinin tamamının mülkiyet hakkı kaybına sebebiyet vermemesi için bugüne kadar işlemiş yasal faizi ve nemalarıyla birlikte ödenmesine, tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, aynı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
V.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairece yapılan inceleme sonucunda; Dairemize aynı bölgeden intikal eden dosyalarda kuru arazide münavebeye 2 nci yıl ürünü olarak karpuz ürününün alındığı anlaşıldığından, 2 nci yıl ürünü olarak münavebeye buğday ürünü alınan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmediği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza, dava tarihindeki ilçe tarım müdürlüğü verileri esas alınarak, yöredeki münavebe desenine uygun şekilde ürünler seçilmek suretiyle net gelir yöntemine göre değer biçilmesinin isabetli olduğu, bölge koşullarına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve amaç taşınmazın gerçek değerini bulmak olduğundan uygulanan objektif değer artış oranı makul olduğu, dosya içerisinde mevcut 133651 sayılı yazı ve tablonun incelenmesinde; karpuz ürününün kuru arazilerde değil sulu ve taban arazide yer aldığının görüldüğü, bilirkişi heyetince münavebeye alınan ürünlerin tamamı kuru arazide yetişen ürünler olup, ürün maliyet cetveline göre de sulama masrafı gerektirmeyen ürünlerden olduğu, kamulaştırma bedel tespiti davalarında amaç taşınmazın dava tarihi itibarıyla gerçek değerini bulmak olup, karpuz ürününün münavebeye esas alınıp % 20 oranında objektif değer artış oranı uygulanması halinde taşınmazın m² değeri 120,00 TL’ye çıkacak olup, bölge koşullarına göre yüksek olduğu kanaatine varıldığını, bu nedenle, münavebeye karpuz ürününün alınması Dairemizce uygun görülmediğinden bozma ilamına direnilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının usul ve Kanuna uygun olduğunu, İlçe Tarım Müdürlüğü verilerine göre karpuz ürününün sulu tarım arazisinde ekilebilir olduğunun anlaşıldığını, taşınmazın m² birim değerinin yüksek belirlendiğini, münavebe ürünlerinin kuru tarım arazisi baz alınarak tespit edilmesi gerektiğini, Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığı ve Ankara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanlığı tarafından hazırlanan raporlarda münavebe ürünü olarak buğday, bamya, bakla ve mısır ürünlerinin alındığını, üç ürün münavebesi alınmasının hatalı olduğunu, verim miktarlarının yüksek alındığını, %10’dan fazla objektif değer artış oranının uygulanmasının yerleşik kararlar ve bölge gerçekleri ile çeliştiğini, taşınmazın eğimi, ulaşım zorluğu ve makineli tarım yapılmamasının verime etkisinin değerlendirilmediğini, kapitalizasyon faiz oranının %5 alınması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın m² birim değerinin düşük belirlendiğini, münavebeye alınan ürünler ile münavebe planının hatalı değerlendirildiğini, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, taşınmazın özellikleri itibarıyla objektif değer artış oranının düşük takdir edildiğini belirttiği, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı usul ve kanuna aykırı olup dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede; dava konusu taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer tespit edilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince verilen direnme kararı yerindedir.
3.Dava konusu taşınmazın 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden, bilimsel yolla değerinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.