Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/15911 E. 2023/6292 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15911
KARAR NO : 2023/6292
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, …/… Mahallesi 257 ada 23 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.03.2020 tarihli ve 2019/616 Esas, 2020/128 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri;
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, objektif değer artışı oranının hatalı olduğunu, masrafların brüt gelirin 1/3’ünü geçemez kuralının uygulanmaması gerektiğini, arta kalan kısım için değer düşüklüğü verilmesinin hatalı olduğunu, davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, dava konusu taşınmazın m² birim fiyatının düşük olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, objektif değer artışı oranının hatalı olduğunu, arta kalan kısmın tamamının kamulaştırılması gerektiğini, ürün verimlerinin ortalamanın üzerinde alınması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 17.06.2021 tarihli ve 2020/2174 Esas, 2021/1474 Karar sayılı kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinin ve objektif değer artışının uygulanmasının doğru olduğunu; ancak kamulaştırma bedelinin işlemiş nemalarıyla birlikte davalıya derhâl ödenmesi gerektiğinden ve faiz bitiş tarihleri düzeltilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 17.06.2021 tarihli ve 2020/2174 Esas, 2021/1474 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan incelemede; dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 1.184,82 m²lik bölümünün yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumu ile kamulaştırma amacı dikkate alındığında bu kısmın kullanılmaz hâle geldiği anlaşıldığından, bu bölümün tamamının bedeline hükmedilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, objektif değer artışı oranının hatalı olduğunu, masrafların brüt gelirin 1/3’ünü geçemez kuralının uygulanmaması gerektiğini, arta kalan kısım için değer düşüklüğü verilmesinin hatalı olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, arta kalan alanın tesciline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Dava konusu taşınmazın kamulaştırmasından arta kalan (C) harfi ile gösterilen 1.184,82 m²lik kısmına bozma öncesinde değer azalışı bedeli ödenmesine hükmedildiği gözetilmeden, bozma öncesi hükmedilen bedele bozma sonrası bu kısmın tamamının bedelinin eklenmesi suretiyle fazla bedele hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

4. Dava konusu taşınmazın kamulaştırmasından arta kalan (C) harfi ile gösterilen 1.184,82 m²lik kısmının tapusunun iptali ile davacı idare tesciline karar verilmesi gerekirken terkinine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (IV) ile gösterilen bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan “B harfi ile gösterilen 3.889,73 m²lik kısmı ile C harfi ile gösterilen 1.184,82 m²lik kısmının tapu kaydının iptali ile Karayolları Genel Müdürlüğü lehine yol olarak terkinine,” ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine “”B harfi ile gösterilen 3.889,73 m²lik kısmının tapu kaydının iptali ile Karayolları Genel Müdürlüğü lehine yol olarak terkini ile C harfi ile gösterilen 1.184,82 m²lik kısmının tapu kaydının iptali ile Karayolları Genel Müdürlüğü adına tesciline,” ibaresinin, (1) numaralı bendinde yer alan “179.834,69” sayısının çıkartılmasına, yerine “175.731,66” sayısının yazılması, (4) numaralı bendinde yer alan “41.030,31” sayısının çıkartılmasına, yerine “36.927,28” sayısının yazılması, ayrı bir bent olarak “Davacı idare tarafından fazla bloke edilen 4.103,03 TL’nin davalı tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalılardan alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine,” cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.