Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/15845 E. 2023/2813 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15845
KARAR NO : 2023/2813
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Balıkesir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki taşınmazın imar planındaki niteliğinin değiştirilmesi ve kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Balıkesir ili, … ilçesi, … Mahallesi 9352 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 1983 yılı itibarıyla Belediye tarafından el konulduğunu ileri sürerek fiili el atmadan kaynaklanan tazminat ve ecrimisil talebi yanında taşınmazın imar planındaki niteliğinin değiştirilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise davacılar payına düşen kamulaştırmasız el atma bedelini talep etmiş, Balıkesir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/661 Esas sayılı dosyasında taşınmazın imar planındaki niteliğinin değiştirilmesine yönelik talep yönünden yargı yolu farklı olduğundan tefrik kararı verilerek eldeki dosya esasına kaydedilmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın idari yargının görevli olması nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hukuki ve fiili el atmanın birlikte söz konusu olduğu durumlarda adli yargının görevli olduğunun Uyuşmazlık Mahkemesince kesin karara bağlandığını, tefrik kararı verilmesinin hatalı olduğunu, tefrik kararından sonra davacıların hak kaybına uğramaması için Balıkesir 1. İdare Mahkemesinde 2022/376 Esas sayılı davanın açıldığını ve bu dosyada dava konusu taşınmazın tek bir proje kapsamında yer alması halinde adli yargının görevli olduğunu ve tefrik kararı için erken davranıldığının belirtildiğini, söz konusu yol, kaldırım ve park projesinin aynı taşınmaz üzerinde bulunup aynı saikle ve aynı proje ile kamulaştırma kapsamına dahil edildiğini, alanın bir kısmına fiilen yol ve kaldırım yapılırken diğer kısmının park olarak tahsis edilmek maksadıyla imara açılmadığını, adli yargının görevli olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tefrik kararı üzerine davacı vekilince Balıkesir 1. İdare Mahkemesinde dava açıldığı, 2022/376 Esas sayılı dosyada dilekçenin reddedildiği, yasal süresi içinde belirtilen eksiklikler giderilerek davanın yenilendiği, 2022/716 Esas numarasını aldığı ve davanın derdest olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinin sonuç kısmındaki üç nolu bentte yer alan talebinin dava konusu taşınmazın imar niteliğinin değiştirilmesine ilişkin olduğu, imar planının iptaline yönelik talebin idarenin eylem ve işleminden kaynaklandığından idari yargının görev alanına giren bir uyuşmazlık olduğunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ayırma kararı vererek yapmış olduğu değerlendirmenin isabetli olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunup davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davanın yargı yolu bakımından adli yargının görevli olup olmadığı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 114 üncü maddesi 1 inci fıkrasının (b) bendi ve 115 inci maddesinin 2 nci fıkrası.

2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun ( 2942 sayılı Kanun) Ek Madde-1 inci maddesi:
“Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. (İptal: Anayasa Mahkemesinin 20/12/2018 tarihli ve E.: 2016/181 K.: 2018/111 sayılı Kararı ile)”

3.26.11.2020 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7421 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesi ile Ek Madde-1 inci maddesinin 1 inci fıkrasına eklenen cümle:
“Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür.”

4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi