Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/15822 E. 2023/4035 K. 26.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15822
KARAR NO : 2023/4035
KARAR TARİHİ : 26.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 3465 ada 3 (eski 296 ada 42) ve 3466 ada 2 (eski 296 ada 43) parsel sayılı taşınmazlarda kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaza direk dikilmesi ve tellerin geçirilmesinin arazi üzerindeki ceviz fidanlarının gelişimini etkileyeceğini, verim düşüklüğüne neden olacağını, ileride imar durumunun değişmesi halinde yapılacak inşaatı etkileyeceğini, belirlenen bedelin Urla bölgesine ve taşınmazın konumuna uygun olmadığını, taşınmazın belediye hizmetlerinden faydalandığını, elektriğinin ve artezyen kuyusunun olduğunu, bedelin düşük belirlendiğini savunarak irtifak hakkı, mülkiyet tesisi için gerçeğe uygun kamulaştırma bedelinin tespitini, ödenmemiş kamulaştırma bedelinin acele el koyma tarihinden itibaren faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu 3466 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 121,00 m²lik kısmının direk yeri olarak mülkiyet bedelinin tespiti için dava açtıkları halde, 121,00 m²lik kısmın davacı müvekkili adına tescili yerine irtifak hakkı tesisine karar verildiğini, belirlenen kamulaştırma bedelinin yüksek olduğunu, rapora yönelik itirazları değerlendirmeden eksik ve hatalı bilirkişi raporu ile hüküm tesis edildiğini, taşınmazlara %250 objektif değer artışı uygulanmasının doğru olmadığını, 3465 ada 3 parselde su kaynağı bulunmamasına rağmen bu parselin de sulu kabul edilerek değerlendirme yapıldığını irtifak hakkı nedeniyle değer kaybının %35 olmasının mümkün olmadığını ileri sürmüştür.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; uygulanan %250 objektif değer artışının az olduğunu, taşınmazların arsa vasfında olduklarını, bu niteliği ile değer belirlenmesi gerektiğini, tespit edilen bedele uygulanan faizin başlangıcı ve bitişinin tereddüte yer vermeyecek şekilde açık ve kesin olarak belirlenmediğini, müvekkilleri lehine vekâlet ücreti takdir edilmemiş olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazlara sulu arazi vasfına uygun olarak (raporda dava konusu 3466 ada 2 parselde bulunan bu kuyusunun, tam yıl boyunca, her iki parseli de sulama yeterliliğine sahip olduğu tespitinin yapıldığı gözetilerek), 2018 yılı İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün sulu şartlarda yetiştirilen sivri biber, buğday, s.mısır, sof.domates ürünlerine ait maliyet cetveline göre münavebeye alınan ürünlerin verim ortalaması esas alınarak değerlendirme yapılması, arazi niteliğindeki taşınmazlara net gelir yöntemine göre değer tespitinde münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının ekonomik tarım yapmaya engel olacak kadar yüksek alınması doğru olmadığı gibi brüt gelirinin 1/3’ü oranından da az olmaması gerektiğinin gözetilmesi, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazlar yönünden %4 kapitalizasyon faiz oranı uygulanması, dava konusu taşınmazların konumu, yüzölçümü, bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri ve gelişmişlik durumu dikkate alınarak tespit edilen metrekare birim fiyatına objektif değer artış oranı ilave edilmesi gerektiğinin düşünülmesi ve taşınmazların üzerinden geçen elektrik iletim hattının geçtiği güzergâha ve kapladığı alana uygun olarak değer düşüklüğü oranı hesaplanması suretiyle değerlendirme yapılmış olması doğru görülmekle birlikte tescil, faiz ve vekâlet ücreti yönlerinden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2.Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki … ili, … ilçesi, … Mahallesi 3465 ada 3 ve 3466 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesine ve aynı Kanun’un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı ve pilon yeri karşılığının tespit edilerek davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.