YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15810
KARAR NO : 2023/5512
KARAR TARİHİ : 30.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 3099 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yerle ilgili maddi haklarının kendisine ödendiğini, davayı kabul ettiğini belirtmiştir.
2. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.
3. Davalı … vekili ve diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.11.2017 tarihli ve 2014/241 Esas, 2017/430 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 05.04.2019 tarihli ve 2018/1891 Esas, 2019/560 Karar sayılı kararı ile istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 20.01.2021 tarihli ve 2019/11842 Esas, 2021/250 Karar sayılı ilâmı ile davalı … dışındaki davalıların paylarına düşen kamulaştırma bedellerinin miktar itibarıyla kesin olduğundan bahisle adı geçen davalı dışındaki davalılar yönünden idarenin temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra, davalı …’a ait açık kimlik bilgilerinin Tapu ve Nüfus Müdürlüklerinden Mahkemece etraflıca araştırılarak istendikten sonra, açık adresinin 2942 sayılı Kanun’un 7 nci maddesinde belirtilen tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca adres kayıt sistemindeki kayıtlardan belirlenip kendisine; şayet ölü olduğu tespit edilirse, sunulacak veraset belgesi veya nüfus müdürlüğünden getirtilecek aile nüfus tablosu esas alınarak mirasçıları 2942 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca davaya dahil edildikten ve aynı şekilde adresleri tespit edildikten sonra mirasçılarına Tebligat Kanunu hükümlerine göre dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilerek, nüfus kaydı ile mirasçılarının tespit edilememesi hâlinde ise 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun gereği adı geçenlere mahallin en büyük Mal Memurunun kayyım tayini ile yargılamaya devam olunması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması; gerekçeli kararın hüküm fıkrasında davalıların payları oranında tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiği hâlde, idarenin tavzih istemi üzerine 22.02.2018 tarihli ek karar ile tapu kaydındaki takyidatların kamulaştırma bedeline yansıtılmasına ilişkin hüküm kurulması ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca davalıların payları oranında tapu kaydının iptali … adına tesciline karar verilerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi; yargılama aşamasında anlaşma sağlanarak davalı idareye paylarını ferağ veren davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve esas sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; tespit edilen bedelin fahiş olduğunu, … lehine ilk kararla vekâlet ücretine hükmedildiği ve bu kişi lehine hükmedilen bedelin bozma ilâmı ile kesinleştiğini, bu sebeple adı geçen lehine tekrar vekâlet ücreti takdirinin doğru olmadığını, hükümde davalılara düşecek pay bedellerinin belirtilmediğini ve ödemede sorun olabileceğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. İlk Derece Mahkemesinin ilk kararında toplam kamulaştırma bedelinin hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda 805,00 TL/m² üzerinden hesaplanan 259.525,00 TL olarak tespit edildiği, Dairemiz bozma ilâmından sonra yeni bir rapor alınmadığı, bozma ilâmındaki usulî eksikler giderilerek yeniden hüküm kurulduğu, hükme esas raporda davalı …’ın payına düşen bedelin 805,00 TL/m² üzerinden toplam 78.345,00 TL olarak hesaplandığı hâlde iş bu kararda adı geçen için toplam kamulaştırma bedelinin 805,00 TL olarak tespit edildiği, bu durumun 6100 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesi gereği salt mahkemece yerinde düzeltilebilecek maddi hata olduğu anlaşılmış, temyize gelen tarafın sıfatı da gözetilerek bozma sebebi yapılmayarak eleştirmekle yetinilmiştir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinde hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz ititrazlarından aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki sair itirazlar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Davalı … yönünden, hükmedilen bedelin temyiz sınırı altında kaldığından bahisle Dairemiz bozma ilâmında davacı idarenin temyiz dilekçsinin reddine karar verilen kişilerden olduğu, bu sebeple İlk Derece Mahkemesince bu pay yönünden de yeniden hüküm kurulmadığı gözetildiğinde, adı geçen davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının 5 inci bendinden “…” adının çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.