Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/15710 E. 2023/6283 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15710
KARAR NO : 2023/6283
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ortak alana müdahalede bulunarak dairesine kattığını, mahkemece davalının müdahalesinin meni ile ortak yerin eski hale getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının da davacılar aleyhine müdahalenin önlenmesi davası açtığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili M.Berna Atay’ın dava konusu taşınmazı 11.06.2014 tarihinde halihazır şekilde satın aldığını, satın aldığı şekilde de kullanmaya devam ettiğini, müvekkili tarafından ortak alana herhangi bir müdahalenin söz konusu olmadığını, ortak alana müdahale edildiği ya da ortak alanı kullandığı hususunda hiç bir kat malikinin müvekkiline bilgi vermediğini, bu konuda müvekkiline hiç bir ihtarname de tebliğ edilmediğini, böyle bir kullanım olsa dahi müvekkilinin bunu bilebilecek durumda da olmadığını, çünkü Bloktaki tüm bağımsız bölümlerin birbirinden farklı olduğunu, tüm bağımsız bölümlerde ortak alana müdahale ve projeye aykırılık olduğunu da iş bu dava sebebiyle öğrendiğini, hatta apartmanda kullanılan asansörün dahi projeye aykırı olduğunu, projede asansör bulunmadığını, müvekkilin davacılar aleyhine ortak yere müdahaleden dolayı dava açtığından (Bu dava İstanbul 9. Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/109 Esas, 2017/387 Karar sayılı dosyasıyla görüldüğünü kabul kararı verildiğini) iş bu dava ve taleplerinde kötü niyetli olduklarını, müvekkilin bu davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden, müvekkili aleyhine vekâlet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin doğru bir değerlendirme olmadığından, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan imalatların ana gayrimenkulün mimari projesine aykırı olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporunun da denetime elverişli olduğu, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınmasında kanuna aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

III. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatların eski hale getirilmesi ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun (634 sayılı Kanun)19 uncu ve 33 üncü maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu ana gayrimenkulde davalıların mimari projeye aykırı imalatlar dolayısı ile ortak alana müdahalede bulunduğu, yapılan müdahaleye ilişkin herhangi bir tadilat projesi yahut kat maliklerinin muvafakat verdiğine ilişkin belgenin dosyaya sunulamadığı anlaşılmaktadır.

3. 634 sayılı Kanun’un 19 uncu maddesi uyarınca her kat maliki ana gayrimenkulün mimari durum ve güzelliğini korumaya mecbur olup dosya kapsamı ile aksinin ispatlanamadığı ve yapılan müdahalenin ortak alanlardaki kat maliklerinin mülkiyet hakkı aleyhine olduğu gözetildiğinde mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.

4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.