Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/15663 E. 2023/5327 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15663
KARAR NO : 2023/5327
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl, Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin birleştirilen davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya her paydaş değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacıya ödenmesine karar verilen ecrimisil bedeli Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla, ecrimisil yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin kamulaştırmasız el atılan taşınmaza ilişkin tazminat davasına yönelik gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Asıl dosyada davacılar vekili dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 166 ada1 parsel sayılı taşınmaza yol yapılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığını belirterek el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

2.Birleştirilen dosyada davacılar vekili dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 166 ada1 parsel sayılı taşınmaza yol yapılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığını belirterek el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini ve ecrimisil bedelini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmakta idari yargı görevli olduğundan davanın reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere dava konusu taşınmazın konut veya ticaret alanında kalan kısmı yönünden el atmadan söz edilemeyeceğini, keza 20 metrelik yolda kalan kısım yönünden … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın ıslah edilen derenin kapatılan kısmı yönünden …’nun sorumlu olduğunu, ayrıca yine … Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünün taraflarına verdiği bilgiye göre dava konusu taşınmazın mevcut imar planında B-2 bitişik nizam 2 kat imarlı olup, kadastral parsel niteliğinde olduğunu, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesine tabi bulunduğunu, parselasyon planı uygulaması yapılması durumunda toplam parsel alanının % 40’ının zayiat olarak kamuya bedelsiz terki yapılacağından kamulaştırılmasız olarak el atıldığı iddia edilen alanın plan uygulaması sonucunda kamuya terk edilecek alan içerisinde kalacağını, bu nedenle de davaların reddi gerektiğini, faize hükmedilecek ise dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin zorunlu olduğunu, birleştirilen davada ecrimisil talebinin yerinde olmadığını, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın konut ve ticaret alanında kalan kısımları yönünden el atmadan söz edilemeyeceğini, 20 metrelik yolda kalan kısım yönünden … Büyükşehir Belediyesi’nin, ıslah edilen derenin kapatılan kısmı yönünden de …’nun sorumluluğunun söz konusu olduğunu, yargılamanın aşamalarında asıl ve birleştirilen dava yönlerinden alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında dava konusu taşınmazdan geçtiği belirtilen yol ve kaldırımların müvekkil idare … Belediyesinin sorumluluğunda olduğu yönündeki kabulünün yerinde olmadığını, müvekkil idare … Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü arşiv kayıtlarında yapılan incelemede söz konusu sokağa belediyece asfalt atıldığına dair herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığını, dava konusu taşınmazda …, …, … ve … ’a ait fiili el atmaların da bulunduğunu, davanın önceki aşamalarında dava konusu taşınmazda fiili el atması bulunan ilgili kurumlara ihbar edildiğini, ilgili bu kurumların taşınmazdaki fiili el atmalarının da alan ve bedel olarak tespit edilmesi gerektiğini; ancak bilirkişi raporlarında bu hususta da bir tespit ve değerlendirme yapılmadığını belirterek ilk derece Mahkeme kararının asıl ve birleştirilen dava yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaza 17 metrenin altında kalacak şekilde ara yol yapılmak suretiyle 1998 yılından sonra el atıldığı dosya kapsamından anlaşıldığını, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yoluyla değerlendirme yapılarak asıl davanın açıldığı 2016 yılı itibarıyla 611,00 TL/m², birleştirilen davanın açıldığı 2018 yılı itibarıyla 966,8 TL/m² olarak tespit edilmesinde isabetsizlik görülmediği gibi, davalı idarenin davacılara ait tapulu taşınmaza hiç bir hakka dayalı olmaksızın yol yapmak suretiyle el attığı dosya kapsamı ile sabit olduğu gözetilerek ecrimisil bedeline hükmedilmesi de uygun olduğu gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi, bedelinin ve hesaplanacak ecrimisil miktarının sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11 inci maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı İdare Vekilinin Ecrimisil Bedeline İlişkin Temyizi Yönünden
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE

B. Davalı İdare Vekilinin Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat Bedeline İlişkin Temyizi Yönünden
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idareden aşağıda yazılı kalan temyiz harcının alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.