YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15595
KARAR NO : 2023/4566
KARAR TARİHİ : 09.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; … ili, … İlçesi, … Mahallesi 31205 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların fiilen el atılan kısımlarının daha önce bedeline hükmedildiğini, hukuken el atılmış olan kısımlarının bedelinin tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı … Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumetin kendilerine düşmediğini, tazminat bedelinin fahiş olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; husumetin kendilerine düşmediğini, belediyelerince fiilen el atılmadığını, kamulaştırmasız el atmanın yasal şartlarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.03.2021 tarihli ve 2019/16 Esas, 2021/85 Karar sayılı kararı ile taşınmazların fiilen el atılan bölümlerine ilişkin olarak daha önce açılmış olan davanın sonuçlandığını, hukuki el atmaya ilişkin taleple ilgili olarak idare mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi neticesi hukuki el atmaya dayalı olarak işbu davanın açıldığını belirterek davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 18.10.2021 tarihli ve 2021/2263 Esas, 2021/2618 Karar sayılı kararı ile davalı idarelerin istinaf başvurularının kabulü ile taşınmazlara fiilen el atılmasına ilişkin davada hüküm kurulan kısımların taşınmazın alanından düşülmemesi nedeniyle bu alanların düşülmesi suretiyle, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesi davacı vekilinin başvurusu üzerine 16.11.2021 tarihli ek kararla, taşınmazın daha önce bedeline hükmedilen kısımların taşınmazların alanından düşülmüş olduğunu, maddi hataya dayalı olarak yeniden hüküm tesis edildiğini belirterek, bu sefer istinaf başvurularının esastan reddine dair hüküm tesis etmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda 1 numaralı bentte belirtilen kararına karşı taraf vekilleri, yukarıda 2 numaralı bentte belirtilen ek kararına karşı davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; davacı vekilinin 03.11.2021 tarihli dilekçesinde, … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/145 Esas, 2019/279 Karar sayılı kararında, taşınmazların bedeline hükmedilen bölümlerinin tapu müdürlüğünce infazının gerçekleştirildiğinden, maddi yanılgıya dayalı … Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek istinaf taleplerinin reddini talep etmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 16.11.2021 tarihli ek karar ile davalı idarelerin istinaf taleplerinin reddine dair ek karar verildiği anlaşılmış olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) hükmün tavzihi başlıklı 305 inci maddesininde birinci fıkrasında “ Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2) “Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.”, Hükmün tamamlanması başlıklı 305/A-maddesinde (Ek:22/7/2020-7251/27 md.)” Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.”, hükümleri göz önünde bulundurulduğunda, istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması suretiyle yeniden esas hakkında karar verildikten sonra, tavzih talebinin kabulü ile yazılı şekilde ek karar verilerek, davalı idarelerin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi suretiyle hükmün değiştirilmesi doğru olmadığından, 16.11.2021 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra esas hakkında yapılan incelemede; arsa niteliğindeki … İlçesi, … Mahallesi, 31205 ada, 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11/1-g maddesi (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idarelerden tahsiline ilişkin karara karşı, davalı idareler vekillerince yapılan istinaf başvurularının, taşınmazların tamamına yönelik olarak bedel belirlenmesi, m² birim bedeli ve husumete yönelik olarak reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, bu nedenle davalı idare vekillerinin tüm, davacı vekilinin ise sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek, … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/145 Esas, 2019/279 Karar sayılı kararında taşınmazların bedeline hükmedilen bölümlerine ilişkin olarak tapuda infazlarının gerçekleştirilmiş olmasına rağmen, infazlarının yapılmadığı gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, bu kısımların toplam alandan düşülmesi suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmiş olması nedeniyle … Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak, taşınmazların tamamına yönelik olarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı … Belediye Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle, bedelin fahiş olduğunu, emsal taşınmazın emsal olarak değerlendirilemeyeceğini, yeni imar planının onay aşamasında olduğu belirtilerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Davalı idare vekilinin sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olması nedeniyle yerinde değildir. Dava konusu taşınmazların bulunduğu alanda imar revizyon çalışmaları yapıldığı ve planın onay aşamasında olduğu ve kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği beyan edilmişse de yine temyiz dilekçesi içeriğine göre, yeni düzenlenen imar planında da her iki parselin taşıt yolunda kalan bölümlerinin bulunduğu ve daha önce de fiilen el atılan bölümlerinin bedeline hükmedilmiş olması ve … Belediye Başkanlığının sorumlu olduğu kabul edilen 2 nolu parselin bir kısmının yine 14,50 m²lik yolda kalmış olması nedeniyle bu yöndeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; davalı idare vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında yeralan takyidatların hüküm altına alınan bedellere yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
1. Davalı … Belediye Başkanlığı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalı … Belediye Başkanlığının Temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında yeralan takyidatların hüküm altına alınan bedellere yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı … Belediye Başkanlığı’ndan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.