YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15535
KARAR NO : 2023/2782
KARAR TARİHİ : 21.03.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı idare aleyhine açılan kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemli davada en son Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2019/2863 Esas, 2020/267 Karar sayılı kararı ile bedelin 216.000,00 TL olarak belirlenerek fazlaya ilişkin hak saklı tutulmak suretiyle 194.400,00 TL bedelin ödenmesine karar verildiğini, bakiye 21.600,00 TL alacağın davalı idareden tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; fiili el atmanın bulunmadığını, imzalanan sözleşmeye göre iptal ya da bedel artırım davası için yargı yoluna gidilemeyeceğini, proje uygulamasının yasal engeller nedeniyle başlamasının uzadığını, konutların yapımının devam ettiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, 21.600,00 TL tazminat bedelinin dava konusu edilen taşınmazların tapuda tescil tarihi olan 25.11.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmeye göre iptal ya da bedel artırım davası için yargı yoluna gidilemeyeceğini, bedelin 194.400,00 TL olarak kesinleştiğini, kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, arsa sözleşmesinin feshini gerektirir bir durumun bulunmadığını, teslim süresine ilişkin bir düzenlemenin sözleşmede bulunmadığını, planların idare mahkemelerince yürütülmesinin durdurulmasının mücbir sebep olarak değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk davada Daire kararının bozulması üzerine, yapılan duruşmalı inceleme sonucunda davacı payına isabet eden toplam el atma bedelinin 216.000,00 TL olduğunun tespit edildiği, istinaf aşamasında ıslah mümkün olmadığından Dairemizin 2019/2863 Esas, 2020/267 Karar sayılı ilâmı ile taleple bağlı kalınarak 194.400,00 TL tazminatın davalı idareden tahsiline dair yeniden kurulan hükmün Yargıtay denetiminden geçerek 03.03.2021 tarihinde kesinleştiği, işbu davanın bakiye alacağına ilişkin olduğu anlaşılmış olup 21.600,00 TL bakiye alacağının ilk dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline dair kararda bir isabetsizlik görülmediğinden davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesini tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemli asıl davada tazminat bedelinin saklı tutulan kısmının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6100 sayılı Kanun’un “Kısmî Dava” kenar başlıklı 109 uncu maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.”
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Taraflar arasında görülüp, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2019/2863 Esas, 2020/267 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle yeniden esas hakkında kurulan hükmün, Dairemizce onanması üzerine 03.03.2021 tarihinde kesinleştiği, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında kurulan hükümde bedelin 216.000,00 TL olarak belirlendiği; ancak taleple bağlı kalınarak 194.400,00 TL bedelin ödenmesine karar verildiği anlaşıldığından iş bu davada bakiye 21.600,00 TL alacağın davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.