Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/15365 E. 2023/5284 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15365
KARAR NO : 2023/5284
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı … İç Giyim Tuhafiye Konfeksiyon Ltd. Şti yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı … yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı … vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı şirket vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı şirket yönünden davanın pasif husumet nedeniyle reddine, davalı … yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının maliki olduğu bağımsız bölümün ana gayrimenkule ait mimari prjoesinde ortak alan kapıcı dairesi olarak görünen kısım ile birleştirilerek kullanıldığını, mahkemece davalıların müdahalesinin meni ile yapının eski hale getirilmesine karar verilmesi talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … İç Giyim Tuhafiye Konfeksiyon Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu iş yerinin tamamının diğer davalı …’dan bugünkü haliyle kiralandığını, işyeri şartlarına uygun olması için masraf yapıldığını, kapıcı dairesi ya da böyle bir yerin olduğundan haberdar olunmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu taşınmazın arsa sahibi olduğunu, inşaatın bitiminden bu güne kadar yaklaşık 30 yıldır bu taşınmazın müvekkillinin tasarrufu altında bulunduğunu, dava konusu yerin ortak mülkiyet olmadığını, hiçbir zaman kapıcı dairesi olarak da kullanılmadığını, taşınmazın tamamının tapusunun müvekkiline ait olduğunu, ayrıca Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/442 Esas sayılı dava dosyası ile iş bu davaya konu taşınmazın müvekkiline ait olduğunun tespit edildiğini, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı … yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı … yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı … İç Giyim Tuhafiye Konfeksiyon Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece hükme esas kabul edilen bilirkişi raporunda bilirkişinin, mimari projeyi dikkate aldığını ve projeye aykırılık olduğunu tespit ettiğini, ancak yasal ve hukuki çerçevede itibar edilmesi gereken tapu kaydı olduğunu, bilirkişinin tapu kaydına itibar etmeyip mimari projeye bakması ve buna göre aykırılık bulunduğunu ileri sürmesinin kabul edilemez olduğunu, taşınmazı diğer davalıdan mevcut haliyle kiralayan müvekkili şirketin herhangi bir müdahalesi mevcut olmayıp tapu kaydı dışında mimari projeyi bilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle hukuki sorumluluğunun da bulunmadığını, müvekkili taşınmazı oldukça uzun zaman önce tahliye etmiş olup müvekkili şirket bakımından dava konusuz kalmış olup müvekkili şirket aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, usul ve kanuna aykırı İlk Derece Mahkemesinin kararının müvekkili şirket aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesine ilişkin kısmının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı müvekkilinin taşınmazın bidayette arsa maliki olduğunu, binanın müteahhidi ile yapmış olduğu, Adana 4.Noterliğinin 14.04.1977 tarihli ve 15737 yevmiye sayılı İnşaat Sözleşmesinin 4. Sayfasında 8.madde ile davalı müvekkile arsa hissesi karşılığında, binanın ön cephesinin üç eşit parçaya bölünerek 1/3 oranında bölümünün, köşe başında, doğu, batı ve güney cephesini karşılayacak şekilde bir işyeri verilmesi hususunda anlaşma yapıldığını aynı sözleşmenin 3 üncü sayfasında 7 nci madde ile kapıcı konutunun apartmanın dışına yapılacağının öngörüldüğünü, ana binanın 1978 yılında keşif sırasında da gözlemlendiği şekilde müvekkile teslim edildiğini ve mevcut hali ile 43 yıldan bu yana müvekkil tarafından kullanıldığını, ana binada bu güne değin mimari projesinde olduğu söylenen kapıcı konut alanının fiilen ihdas edilmediğini, noter sözleşmesi uyarınca binanın bahçesine kapıcı konutu yapıldığını, mimari proje üzerinde kapıcı konutunun ihdasının belediyeden projeye onay sırasında oluşturulduğunu ve bu durum dosya kapsamı ile belirli olduğunu, davalı müvekkilinin işyeri bölümünü genişletmek amaçlı, kapıcı konutunun bir kısmını isyerine dahil etmediğini aynı şekilde güney cepheye doğru 50 cm dışa doğru taşarak 5 m²lik kullanım alanı kazanmış olmadığını, taşıyıcı kolonları destekleyen güney dış duvarı müteahhit tarafından teslim edildiği şekilde kullanılarak bu güne gelindiğini, Mahkemece yapılan yargılamada bu hususların dikkate alınmadığını, davalının mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak, binanın yapımının dayanağı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin hükümlerine uygun olarak oluşturulmuş 23 numaralı bağımsız bölümün fiziki kullanım alanının korunması gerektiğini, usul ve kanuna aykırı İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan imalatların ana gayrimenkulün mimari projesine aykırı olduğunun tespit edildiği böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, diğer davalı şirketin ise iyiniyetli üçüncü şahıs sayıldığından ve aykırılıklar yönünden husumet yöneltilemeyeceğinden istinaf başvurusunun kabulü ile şirket hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve aleyhine yargılama gideri yüklemeyerek davanın … yönünden kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulduğunu, istinaf taleplerinin incelenmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatların eski hale getirilmesi ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri

2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun (634 sayılı Kanun) 19 uncu maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatlar dolayısı ile ortak alana müdahalede bulunulduğu, yapılan müdahaleye ilişkin herhangi bir tadilat projesi yahut kat maliklerinin muvafakat verdiğine ilişkin belgenin dosyaya sunulamadığı anlaşılmaktadır.

3. 634 sayılı Kanun’un 19 uncu maddesi uyarınca her kat maliki ana gayrimenkulün mimari durum ve güzelliğini korumaya mecbur olup dosya kapsamı ile aksinin ispatlanamadığı ve yapılan müdahalenin ortak alanlardaki kat maliklerinin mülkiyet hakkı aleyhine olduğu gözetildiğinde mahkemesince davanın davalı Gürman Vuran aleyhine olarak kabulüne karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı …’dan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.