Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/15330 E. 2023/5315 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15330
KARAR NO : 2023/5315
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı idare vekili yönünden esastan reddine, davalı yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurumak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 125 ada 72 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tarla vasfında olduğunu ve davalı tarafından ekilip biçilmekte olduğunu ve oldukça güzel gelir getirdiğini, davalının geçiminin önemli ölçüde bu taşınmazın geliriyle sağladığını, davacı idare tarafından kamulaştırma bedeli olarak teklif edilen bedelin oldukça düşük olduğunu, bu taşınmaz için teklif edilen bedelin emsalleri ile karşılaştırıldığında oldukça az olduğunu, bu haliyle taşınmazın gerçek değerinin kat kat altında olduğunu, bu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle davalı önemli bir gelir kaynağını kaybedeceğini, bu nedenle de davacı idare tarafından teklif edilen bedelin tatminkar olması gerektiğini, gerçek değerinin kat kat altında olmaması ve hakkaniyetli davranılarak bir sonuca ulaşılması gerektiğini, bu nedenlerle davacının maliki olduğu dava konusu taşınmazın gerçeğe uygun, objektif ve hakkaniyete uygun bir şekilde belirlenmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaza uygulanan %20 oranındaki objektif değer artışının hatalı olduğunu, %4 oranındaki kapitalizasyon faiz oranının fazla bulunduğunu, taşınmazın emlak vergi değerinin nazara alınması gerektiğini, tapudan gerçek rayiç değerlerinin sorulmasını, kamulaştırma değerinin fahiş hesaplandığını, dava konusu taşınmaza fiilen el atıldığı tarihteki niteliğinin belirlenerek bu tarihteki rayiç değerinin hesaplanması gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, hükme esas alınan raporun yetersiz bulunduğunu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının çelişkili olup aralarında fahiş derecede bedel farkları olduğunu, dava konusu taşınmazın civarındaki önemli kara yollarına çok yakın mesafede bulunduğunu, merkezi konumda olup alt yapı hizmetlerinden de yararlandığını, emsal alınan taşınmazların da uygun emsal olmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun’un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, dava konusu taşınmazın keşif tutanağı ve bilirkişi raporu ile tespit edilen nitelikleri dikkate alındığında hükme esas alınan bilirkişi raporunda uygulanan kapitalizasyon faiz oranının taşınmazın niteliğe uygun düştüğünü, ancak İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinde yapılan hesaplama hatalı olup 2017 yılına ait dosya kapsamında bulunan İlçe Tarım verileri ile uyumlu bulunmadığından (buğdayın işletme giderinin 335,00 TL değil, 275,00 TL olduğu, yeşil soğanın işletme giderinin ise 1.185,00 TL değil 1.855,00 TL olduğu), resen yapılan hesaplama neticesi birim değer 23,43 TL/m² olarak tespit edildiği, ayrıca dava konusu taşınmazın konumu, … karayoluna yaklaşık 100 m, … mahallesi merkezine ise 300 m mesafede olduğu, aynı bölgedeki emsal taşınmazların tespit edilen bedellerinin daha yüksek hesaplandığı nazara alındığında taşınmaza uygulanan %20 oranındaki objektif değer artışının düşük olup %50 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiği gözetilerek yapılan hesaplama sonucu belirlenen kamulaştırma bedelinin tamamının kararın kesinleşmesi beklenmeksizin derhal davalı tarafa ödenmek suretiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi sayılı Kanun’un uyarınca faiz yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, davalıdan 179,80 TL temyiz harcının ve 886,70 TL temyize başvurma harcının alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.