Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/15300 E. 2023/5833 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15300
KARAR NO : 2023/5833
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 4662 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.07.2015 tarihli ve 2014/165 Esas 2015/203 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi raporunda yazılı özellikleri göz önünde bulundurulduğunda objektif değer artırıcı unsurun % 100 oranında olacağı gözetilmeden, daha az oranda kabulü ile kamulaştırma bedelinin az tespiti ve kamulaştırma sebebiyle dava konusu taşınmaza dikilen rüzgar enerji santralinin taşınmazın içerisinde bulunduğu konumu, büyüklüğü, çıkardıkları sesler ile oluşturdukları rüzgar dalgalarının taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünde önceki durumuna kıyasla tarımsal faaliyete engel oluşturup oluşturmayacağı, ürünlerden alınan verimin etkilenip etkilenmeyeceği ve bu sebeplerle taşınmazda değer azalışı olup olmayacağı, olacak ise oranının belirlenmesi ve bu durumdan taşınmazın ne kadarlık kısmının etkileneceği hususlarının tespiti için ziraat, inşaat, çevre, ekoloji ve makine mühendislerinin katılımı ile oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde mahallinde yeniden keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile bilimsel olmayan yöntem ile arta kalan kısımda değer kaybı hesabı yapan bilirkişi kurulu raporu esas alınarak karar verilmesi doğru görülmeyerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.07.2019 tarihli ve 2017/174 Esas, 2019/150 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile fark bedelin davalıya karar kesinleştiğinde ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

2. İkinci Bozma Kararı
1. Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; bozma öncesi verilen kararda dava konusu taşınmazın kamulaştırmasından arta kalan 12.915 metrekarelik alanda 12.727,98 TL’lik değer azalışı olduğunun kabul edildiği ve hükmün davacı idarece temyiz edilmediği gözetilmeksizin davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilmek suretiyle, bozma sonrasında 1808,14 TL değer azalışı hesaplayan rapora göre hüküm kurulmak suretiyle az bedele hükmedilmesi, kabule göre dava 4 ay içinde sonuçlandırılmadığından, bozma sonrası oluşan fark bedele 18.08.2014 tarihinden kararın kesinleşmesine kadar faiz işletilmesi gerekirken, karar tarihine kadar işlemiş faiziyle depo ettirmekle yetinilmesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son karar
Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.12.2021 tarihli ve 2021/86 Esas, 2021/311 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.12.2021 tarihli ve 2021/86 Esas, 2021/311 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma sebebiyle dava konusu taşınmaza dikilen rüzgar enerji santralinin taşınmazın içerisinde bulunduğu konumu, büyüklüğü, çıkardıkları sesler ile oluşturdukları rüzgar dalgalarının taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünde önceki durumuna kıyasla tarımsal faaliyete engel oluşturup oluşturmayacağı hususunun tespiti için sağlıklı ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınması gerektiğini, rüzgar enerjisinin çevreye her hangi bir zarar verip vermediğinin davanın konusu olmadığını, tarlanın ortasında bir rüzgar tribününün bulunması durumunda tarım faaliyetinin sürdürülmesi için tarlada çalışmaya işçi gelmediğini, hem gürültü, hem de güvenlik açısından işçi çalıştırılamadığını, arta kalan yerde tarım yapılmasının mümkün olmadığını, ayrıca parçalanmış bir yeri satmanın farklı olduğu gözetilerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ile 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arazi niteliğindeki İstanbul ili, Silivri ilçesi, Değirmenköy Mahallesi 4662 parsel sayılı taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.