Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/15236 E. 2023/5836 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15236
KARAR NO : 2023/5836
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmekle, yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Her ne kadar; İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince esastan ret kararı verilmişse de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) “Bozmaya uyma veya direnmeozmaya uyma veya direnme” başlıklı 373 üncü maddesinin birinci fıkrası; “Yargıtay ilgili dairesinin tamamen veya kısmen bozma kararı, başvurunun bölge adliye mahkemesi tarafından esastan reddi kararına ilişkin ise bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak dosya, kararı veren ilk derece mahkemesine veya uygun görülecek diğer bir ilk derece mahkemesine, kararın bir örneği de bölge adliye mahkemesine gönderilir.” hükmünü, aynı maddenin dördüncü fıkrası ise; “Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir.

Açıklanan madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesi tarafından, Yargıtayın bozma kararı doğrultusunda karar verilmesi halinde, davanın taraflarına, karara karşı sadece temyiz yoluna başvuru olanağı tanındığı anlaşılmış olup, Yargıtayın bozma kararına uyan ilk derece mahkemesinin bozma sonrası verdiği karar 6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının emredici hükmü uyarınca “istinafa” değil “temyiz” yoluna tabi olup, mahkemece kararda istinaf yolunun işaret edilmesi sonuca etkili değildir.

Temyiz edenin süresinde yaptığı başvuru sonucu, dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ise de temyiz edenin hakkı zayi olmayacak şekilde dosya kendisine gönderilen ilgili Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, 6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca dosyanın temyiz incelemesine gönderilmek üzere mahkemesine iadesi olmalı iken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ise de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin Dairemiz bozma kararı sonrası İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin olarak verilen 28.02.2022 tarihli, 2022/299 Esas, 2022/381 Karar sayılı kararı yok hükmünde olup, davanın geçirdiği safahat da dikkate alınarak kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 159 ada 26 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini ve yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 09.07.2020 tarihli ve 2019/743 Esas, 2020/197 Karar yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.11.2020 tarihli ve 2020/864 Esas, 2020/1558 Karar sayılı kararı ile davacı idareye usulüne uygun olarak verilen süreler içerisinde karar bloke edilmediğinden davanın reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 10.11.2020 tarihli ve 2020/864 Esas, 2020/1558 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; tespit edilen kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde kamulaştırma bedeli depo edilmemiş ise de temyiz dilekçesi ekinde sunulan banka dekontuna göre davacı idarenin karar tarihinden sonra depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, tarafların beyanları alınarak ve usul ekonomisi de gözetilerek işin esasına girilip karar verilmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; tespit edilen bedelin yüksek olduğunu, verilen kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tespit edilen bedelin gerçek değeri yansıtmadığını, bedelin düşük olduğunu, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 159 ada 26 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin Dairemiz bozma kararı sonrası İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin olarak verilen 28.02.2022 tarihli, 2022/299 Esas, 2022/381 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,

2.Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.