YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15190
KARAR NO : 2023/6698
KARAR TARİHİ : 21.06.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 108 ada 18 parsel sayılı taşınmazın bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ile tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.03.2014 tarihli ve 2013/166 Esas, 2014/197 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare lehine yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.03.2014 tarihli ve 2013/166 Esas, 2014/197 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 2017/26918 Esas, 2019/7853 Karar sayılı ilâmı ile dava konusu taşınmazın sit alanında olması nedeniyle bedelinden indirim yapılması, dava konusu taşınmazın ile içinde bulunduğu bölgenin ileride imar uygulamasına tabi tutulması halinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının ve dava konusu taşınmazın çevresinde düzenleme görmüş parseller var ise bunlardan kesilen düzenleme ortaklık payı oranları ile bunlara ilişkin bilgi ve belgeler Belediye İmar Müdürlüğünden sorularak alınacak cevaba göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik incelemeyle dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen metrekare birim fiyatından % 40 oranında düzenleme ortaklık payı düşülmek suretiyle hesap yapan rapor doğrultusunda karar verilmesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.03.2021 tarihli ve 2019/314 Esas, 2021/136 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin davalı tarafa derhal ödenmesine ve tescile ilişkin önceki hüküm kesinleşmiş olmakla bu konuda yeniden hüküm tayinine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İkinci Bozma Kararı
1.İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.03.2021 tarihli ve 2019/314 Esas, 2021/136 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 08.12.2021 tarihli ve 2021/8095 Esas, 2021/14753 Karar sayılı ilâmı ile; aynı bölgeden Dairemize intikal eden dava dosyalarında %40 düzenleme ortaklık payı kesildiği ve Dairemiz denetiminden de geçerek onandığı anlaşıldığından, taşınmazın tespit edilen m² birim fiyatından %29,10 oranında düzenleme ortaklık payı düşülerek hesaplama yapılmak suretiyle fazla bedele hükmedilmesi doğru bulunmayarak kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin 245.992,95 TL olarak tespiti ile davalı tarafa daha önce ödenen 273.289,95 TL’den tespit edilen bedelin mahsubu sonucu davalıya fazladan ödenen 27.297,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı idareye iadesine, tescile ilişkin önceki hüküm kesinleşmiş olmakla bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsalin uygun olmadığını, emsalin dava konusu taşınmaza uzak mesafede, yüzölçümü olarak farklı ve eski tarihli satış olduğunu, dava dilekçesinde tescil ve terkin talep edilmiş olup sadece terkin hükmü kurulduğunu, dava konusu taşınmazın tescilli yapı olması nedeniyle Tapu Müdürlüğünce yol olarak terkin edilemeyeceğinin belirtildiğini ve kararın infaz edilemediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın değerinin düşük belirlendiğini, düzenleme ortaklık payının yüksek alındığını, dava konusu taşınmazın emsalden daha değerli olduğunu, davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların dışında kalan temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Bozma öncesi verilen kararın bozma kararı ile birlikte ortadan kalktığı düşünülmeksizin yeniden tescil hükmü kurulmaması bozmayı gerektirir.
4. Dava 4 ay içinde sonuçlandırılmadığından mahkemece verilen ilk kararla hükmedilen 230.845,95 TL kamulaştırma bedelinden acele kamulaştırma bedeli olan 174.785,85 TL’nin mahsubu ile kalan 56.060,10 TL’nin 29.07.2013 tarihinden ilk karar karar tarihi olan 21.03.2014 tarihine kadar işleyen 3.262,23 TL yasal faizi ile birlikte toplam 59.323,33 TL olarak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıya ödenmesi ve bozma sonrası oluşan 15.147,00 TL fark bedele 29.07.2013 tarihinden ikinci karar tarihi olan 30.03.2021 tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken, yasal faize hükmedilmemesi yerinde değildir.
5. Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiği halde, lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değildir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesi uyarınca Mahkemece kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a. (1) numaralı bendinin üçüncü paragrafının hükümden çıkartılarak yerine “İzmir ili, Konak ilçesi, Kılcımescit Mahallesi 108 ada 18 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ve yol olarak tapudan terkinine,” cümlesinin yazılması,
b. Ayrı bir bendi olarak “Dava 4 ay içinde sonuçlandırılmadığından mahkemece verilen ilk kararla hükmedilen 230.845,95 TL kamulaştırma bedelinden acele kamulaştırma bedeli olan 174.785,85 TL’nin mahsubu ile kalan 56.060,10 TL’nin 29.07.2013 tarihinden ilk karar karar tarihi olan 21.03.2014 tarihine kadar işleyen 3.262,23 TL yasal faizi ile birlikte toplam 59.323,33 TL olarak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıya ödenmesine ve bozma sonrası oluşan 15.147,00 TL fark bedele 29.07.2013 tarihinden ikinci karar tarihi olan 30.03.2021 tarihine kadar faiz işletilmesine” cümlesinin eklenmesi,
c. Ayrı bir bendi olarak “ Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacı idareden alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.