Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/15176 E. 2023/2778 K. 21.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15176
KARAR NO : 2023/2778
KARAR TARİHİ : 21.03.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Ankara ili, … ilçesi, … Mahallesi 35548 ada 68 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın imar işlemlerinin uzun yıllar önce tamamlandığını ve konum itibarıyla değerli bir yerde bulunduğunu, ifraz işlemlerinden evvel taşınmazın 355,28 m² yüzölçümü ile 30 sayılı parsel olduğu kamulaştırmadan sonra kalan kısmın işe yazamaz hale geldiği belirtilerek dava konusu taşınmazın tüm objektif özellikleri incelemeye dahil edilmek ve emsal taşınmazlar ile karşılaştırılarak bedel tespitinin yapılmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekileri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, emsallerin uygun olmadığını, dava konusu taşınmazın kadastral parsel olması nedeniyle düzenleme ortaklık payı kesilmemesinin hatalı olduğunu, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; raporun denetime elverişli olmadığını, emsallerin uygun olmadığını, bedelin düşük belirlendiğini, kısmi kamulaştırma nedeniyle arta kalan bölümlerin imar mevzuatı gereğince imar izni verilemeyecek duruma geldiği hususu dikkate alınarak değer azalışı verilmesini, faizin başlangıç tarihinin dava tarihi olması ve lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin denetiminden geçen civar parsellerde belirlenen bedellerle uyumlu olarak zeminine, üzerinde bulunan yapıya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yayımlanan 2020 yılına ait Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Cetvelinde belirlenen değerlere göre ve üzerinde bulunan ağaçlara ise yaş ve cinslerine göre maktuen değer biçilmesinde mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdükleri sebebleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdükleri sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun’un 10 uncu 11 inci ve 12 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılmak suretiyle değer biçilerek adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmın yüzölçümü, geometrik durumu ve Dairemiz denetiminden geçen Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/499 Esas, 2021/337 Karar sayılı dosyası içindeki Belediye Başkanlığı 18.07.2022 tarihli cevabi yazısında dava konusunu taşınmazın dahil olduğu Yeni … Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje alanına ilişkin yapılan imar planlarının iptal edildiği, yeni imar plan calışmalarının henüz başlamadığı, dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısımların plansız alanda kaldığının belirtildiği de dikkate alındığında davalı vekilinin bu hususta yaptığı temyiz itirazı yerinde görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

5.Davalı kendisinin vekil ile temsil ettirdiği halde lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (6) numaralı bendinin sonuna gelecek şekilde; “Davalı kendisinin vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereği 4080,00TL maktu vekalet ücretinin davacı idareden alınarak davalıya verilmesine ” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.