Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/15126 E. 2023/5322 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15126
KARAR NO : 2023/5322
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine, yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve davalı … vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve davalı … vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … köyü 102 ada 2 parsel (eski 324 parsel) ve 102 ada 5 parsel (eski 327 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı … vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu parsellerin sulu tarım arazisi olarak kabul edilmesinin kanuna aykırı olup kararın bu yönden kaldırılması gerektiğini, bölgeye uygun susuz tarım münavebesi kullanılması gerektiğini, üretim masrafları toplamının gayrisafi üretim değerlerine oranının en az %40 hatta %50 olması gerektiğini, dava konusu taşınmazlar için %7 alınması gerekirken kapitalizasyon faiz oranının %5 alınmasının doğru olmadığını, %30 objektif değer artışı uygulayan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, sökülüp götürülebilen ve bu şekilde yapısını kaybetmeyen tel örgü için bedele hükmedilmesinin doğru olmadığını, bilirkişi raporunda tespiti yapılmış olan yapıların (ahır, telçit ve kafes teli) 2013 yılı uydu görüntülerinde görülmediğini, dava konusu 102 ada 5 parsel (eski 327 parsel) üzerinde yapı olduğundan bahisle bedelinin hesaplanarak kamulaştırma bedeline dahil edilmesinin hatalı olup kararın bu yönden kaldırılması gerektiğini, toplam yapı bedeli hesap hatası nedeniyle 122.840,69 TL olarak alındığını ve bu şekilde kamulaştırma bedelinin haksız olarak daha yüksek çıktığını, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin mevcut kanun hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlardan 327 parsel (102 ada 5 parsel) sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve bilirkişi raporunda belirtilen yapıların ahır niteliğinde olduğunu, 1/B grubu yapılardan olduğunu, bununla birlikte taşınmazların değeri hesaplanırken % 8 oranında kesinti yapılmış olmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazlardan 324 parsel (102 Ada 2 Parsel) sayılı taşınmaz üzerinde ev ve ahır bulunmasına karşılık ev ve ahırın taşınmazda kalmadığı yönündeki bilirkişi raporunun kabulünün mümkün olmadığını, ev ve ahırın bulunduğu iddia edilen 325 parsel sayılı taşınmazın da kamulaştırıldığını ve bu taşınmazın kamulaştırma tutanaklarında ev ve ahırın bedelinin ödenmediğini, davacı kurum yararına sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verdiğini, 324 parsel bitişiğinde yer alan 325 parsele yapılmış olan ev ve ahırın kadastronun teknik hatasından kaynaklanan hatalar sebebiyle kadastro paftasında 325 parsel üzerinde görüldüğünü, kapitalizasyon faiz oranın %3 olarak alınması gerektiğini, daha yüksek oranda objektif değer artışı uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun’un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, taşınmazın sulu arazi olarak kabulünün yerinde bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda uygulanan kapitalizasyon faizi ile objektif değer artış oranlarının taşınmazın nitelik ve konumuna uygun düştüğü, üzerindeki yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesinin doğru olduğu, bir kısım davalı vekilinin dava dışı 325 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki bir yapının bedelinin ödenmediği iddiası var ise de 325 parsel sayılı taşınmazın farklı bir dava dosyasında değerlendirildiğinin bilindiği, eldeki davanın talep ve konusunun bu diğer taşınmazı kapsamadığı, davalının bu iddiasının farklı bir davanın konusu olabileceği gerekçesiyle davacı idare ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı … vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen itirazlarını tekrar etmiştir.

2. Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen itirazlarını tekrar etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalılar arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı … vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Dava konusu 102 ada 5 parsel (eski 327 parsel) üzerinde bulunan yapıların bedeli hesaplanırken yapılan hesaplama hatası bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı … vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı tarafın temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendindeki “225.329,13” sayısının çıkartılması, yerine “194.487,87” sayısının yazılması, hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak “Davacı kurum tarafından fazla yatırılan 30.841,26 TL bedelin, davalılar tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalılardan hissesi oranında alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine,” cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı …’dan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.