Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/15114 E. 2023/5085 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15114
KARAR NO : 2023/5085
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davasında yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın talep eden davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı talep eden davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Talep eden davacı idare vekili dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 101 ada 700 parsel sayılı taşınmazın, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 12 nci maddesine dayanan baraj inşası için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşim düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili istemi talebiyle açılan Nizip Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/1410 Esas, 2013/532 Karar sayılı dosyasında davanın kabulüne karar verildiğini, kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 20.03.2014 tarihli 2013/27980 Esas, 2014/7845 Karar sayılı kararıyla düzeltilerek onandığını, talep eden davacı idarenin karar düzeltme talebi reddedilerek kararın 30.12.2014 tarihinde kesinleştiğini, davalının daha önce Nizip Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/193 Esas, 2004/427 Karar sayılı dosyasında kamulaştırmasız el atma davası açtığını, bu davanın da kabulüne karar verilip kesinleştiğini, aynı yer ile ilgili farklı iki dava açarak aynı taşınmazın bedelini mükerrer tahsil ettiğini belirterek yargılamanın iadesi talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; yargılamanın yenilenmesi davasını kabul etmediklerini, dava konusu taşınmazların aynı olup olmadığının tapu sicil müdürlüğünden sorulması gerektiğini, ayrıca daha önce açılan davanın konusu ile yargılamaya konu olan eldeki davanın sebeplerinin farklı olduğunu, bu nedenle idarenin kesin hüküm itirazının yersiz olduğunu, her iki ilamın konusu değer düşüklüğü olup sebeplerinin farklı olduğunu ilk davada açılan davanın sebebi mücavir alan kamulaştırılması nedeniyle verilen değer düşüklüğü iken, sonradan açılan davanın konusunun Kirli Su Yönetmeliği olduğunu, ayrıca yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin kanunda tahdidi olarak sayıldığını, aynı taşınmaz ile ilgili mükerrer ödemenin yargılamanın yenilenmesi talebini oluşturmayacağını belirterek davanın reddine yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı idareye tahmiline karar verilmesini talep etmektedir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde talep eden davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Yargılamanın iadesi davasının davacısı olan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yukarıçardak Mahallesi 101 ada 700 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak ilk önce Nizip Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/193 sayılı esasında görülmüş olan kamulaştırmasız el atma davasının açıldığını, bu davanın kabulüne karar verilip karar kesinleştikten sonra ise aynı taşınmazla ilgili olarak Nizip 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/1410 sayılı esasında yeniden kamulaştırmasız el atma davası açıldığını ve davanın yeniden kabulüne karar verilmiş ve bu karar da kesinleştiğini, 2012/1410 esas sayılı dosyada verilen kararın iptal edilmesi talebiyle yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulduğunu, yerel mahkeme, olayda yargılamanın yenilenmesi sebeplerinden birinin bulunmadığı gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini, oysa ki aynı mahiyette açılan davaların kabul edildiğini, Nizip 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmüş olan 2015/465 Esas ve 2015/601 Esas sayılı dosyalarda yargılamanın yenilenmesi talebinin kabul edilmiş ve davalı tarafın bu kararları temyiz etmediğini, böylece bu kararların kesinleştiğini, Nizip 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmüş olan 2015/261 Esas ve 2015/209 Esas sayılı dosyalarda da yine yerel mahkemenin yargılamanın yenilenmesi taleplerini kabul ettiğini, davalı vekilinin bu kararların aleyhine yaptığı temyiz başvurusunun da reddedilerek yerel mahkeme kararının onadığını, davalının bahsettiği her iki davanın dayandırıldığı vakıanın değer düşüklüğü olduğunu, dolayısıyla değer düşüklüğü, davalının iddiasının aksine, bu davaların konusunun değil sebebi olduğunu, bu davaların konusu ise tazminat talebi olduğunu, bahse konu davaların taraflarının aynı olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığına göre her iki davanın sebebi, konusu ve tarafları aynı olduğunu, dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurmakta haklı olduklarını daha önce bizatihi yerel mahkeme tarafından kabul ettiğini, ayrıca Yargıtay tarafından da onandığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 375 inci maddesinin birinci fıkrasının 1 bendi gereği, amaçsal yorum metodu ışığında yorumlandığında yargılamanın yenilenmesi taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, bu nedenle ret kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda yargılamanın iadesi sebebi olarak dayanılanı (1) bendinde ” Bir dava sonucunda hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu, sebebi aynı olan ikinci davada önceki hükme aykırı bir hüküm verilmiş ve hükmün kesin olması” şartlarının somut olayda mevcut olmadığı bütün davalarda, davacı tapu maliki tarafından davaya konu taşınmazın zemin bedelinin tahsili istemiyle dava açıldığı ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda ilk açılan davada davaya konu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmı yönünden %35 oranında değer düşüklüğü verilmesine karar verildiği, ikinci açılan davada ise davaya konu taşınmazın 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesi gereğince taşınmazda ulaşım güçlüğü ve kullanım elverişsizliği nedeniyle %35 oranında değer düşüklüğü verilmesi gerektiği belirtilerek davaların kabulüne karar verildiği ve verilen kararların Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, dolayısıyla somut olayda tarafları konusu sebebi aynı olan ve birbirine aykırı iki hükmün bulunmadığı, bu yönüyle davacının dava ve istinaf dilekçesinde dayandığı yargılamanın iadesi sebebinin somut olayda gerçekleşmediği, yargılamanın iadesi sebepleri kanunda sınırlı olarak sayılmış olup, aynı taşınmazla ilgili olarak mükerrer ödeme yapılmasına sebep olacak şekilde mahkeme kararlarının bulunması hususu yasada yargılamanın iadesi sebebi sayılmadığından (Yargıtay 5.HD’nin 28.09.2022 tarihli ve 2022/6028 Esas 2022/12940 Karar sayılı kararı) ve bu hususun kıyas yolu ile yargılamanın iadesi sebebi kabul edilmesi de mümkün olmadığından yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf itirazları kabul edilemeyeceğinden İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin karara karşı davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde talep eden davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Talep eden davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371, 375, 376 ve 377 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Talep eden davacı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.