YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15026
KARAR NO : 2023/2132
KARAR TARİHİ : 07.03.2023
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı … Bakanlığı aleyhine açılan dava bakımından karar verilmesine yer olmadığına, davalılardan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve … hakkında açılan davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Kararın, davalı idareler vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı idareler vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın … ile … yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararın davalı …, … ve Milli Eğitim Bakanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 27.09.2022 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekili Avukat … ile davalı … Bakanlığı vekili Avukat … geldi, diğer davalı idareler vekilleri duruşmaya katılmamışlardır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra verilen geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Kayseri ili, … ilçesi … Mahallesi 11401 ada 7 parsel sayılı taşınmazın davalı idareler tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde fiilen kullanıldığını, fiilen el atılmayan bölümlerin ise kamuya tahsis edilmesi sebebi ile tasarruf hakkının kısıtlandığını belirtilerek taşınmazın bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın 25.04.2016 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama planında ilkokul alanı, park alanı, otopark alanı ve yol olarak planlı olduğunu, Büyükşehir Belediyesi tarafından davacı hissesine ilişkin kamulaştırma işlemi yapılmadığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu alan ve çevresinde 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı ile ilgili 10.06.2019 tarihli ve 162 sayılı meclis kararı alındığını, imar planlarının çizim aşamasında olduğunu, dava konusu taşınmaza hiçbir fiili müdahalede bulunulmamasına rağmen davacı tarafından tazminat talep edildiğini, davalı idarenin taşınmaza fiilen el atmadığını, taşınmazı elinde bulunduran tapu maliki davacıyı tasarruftan men etmediği imar planında park alanı olarak gösterilmiş olsa dahi bu amaca yönelik olarak taşınmazda fiilen düzenleme yapıp kamu hizmetine tahsis etmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı … Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri kurum açısından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; yargı yolu nedeni ile davanın reddini, sorumlu olunmayan kısımlar yönünden husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Milli Eğitim Bakanlığı aleyhine açılan dava bakımından karar verilmesine yer olmadığına, davalılardan … ve … hakkında açılan davanın ise kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile davalı idareler adına tescili ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı … Bakanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazda 3194 sayılı İmar Kanunu’nun (3194 sayılı Kanun) 18 inci maddesi uyarınca uygulama yapıldığını ve kesinleştiğini, mahkemece uygulamanın sonucunun sorulması ve dosyaya alınması, sonrasında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verildiğini, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, dava konusu taşınmazda herhangi bir fiili el atmanın mevcut olmadığını, el atılmayan kısımlar için İdare Mahkemesinin görevli olduğunu, davanın el atılmayan kısımlar yönünden reddini talep ettiklerini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
3. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza el atılmadığından davanın yargı yolu yönünden reddini talep ettiklerini, emsal karşılaştırmasının doğru olmadığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin emlak alım satımının yoğun olduğu yerde olduğunu, yeterli araştırma yapılmaksızın bedel tespit edilmesinin doğru olmadığını, yeniden bir değerlendirme yapılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin ve belirlenen bedelin …, … Belediye Başkanlığından tahsiline ve dava açıldığı tarihte taşınmazın imar planında kısmen okul alanında kalmakta olmasına rağmen yargılama aşamasında bu bölümün başka parsellere şuyulandırılmış olduğu anlaşıldığından davalı … Bakanlığına karşı açılan dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve dava açıldığı tarihteki haklılık durumu gözetilerek bu davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru ve yerinde olduğu belirtilerek, davalı idareler vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının tecile ilişkin bendinin düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı … Bakanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
3. Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.
4. Anayasa Mahkemesinin 05.04.2019 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı kararı ile 6745 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’a (2942 sayılı Kanun) eklenen ek 1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Kayseri ili, … ilçesi, … Mahallesi, 11401 ada 7 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesine ve Anayasa Mahkemesinin 05.04.2019 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı kararı ile 6745 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kanun’a eklenen ek 1 inci maddesi uyarınca fiili et atılan alanlar ile birlikte hukuki el atmaya konu bölümlerin de alınan rapor uyarınca bedellerin davalı … ve … Belediye Başkanlığından tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Dava açıldığı tarihte taşınmazın imar planında kısmen okul alanında kalmakta olmasına rağmen yargılama aşamasında bu bölümün başka parsellere şuyulandırılmış olduğu anlaşıldığından davalı … Bakanlığına karşı açılan dava konusuz kaldığından, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve dava açıldığı tarihteki haklılık durumu gözetilerek davalı … Bakanlığı lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi yerindedir.
4. Davalı … vekili tarafından taşınmazda imar uygulaması yapıldığı iddia edilmiş ise de, Dairemiz geri çevirme kararı sonrası imar uygulamasına ilişkin 01.06.2022 tarihli Belediye Encümen kararının Kadastro Müdürlüğünce iade edilmesi nedeni ile taşınmazda herhangi bir imar işlemine rastlanmadığı belirtildiğinden yazılı şekilde mevcut duruma göre karar verilmesi yerindedir.
5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı idareler vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idareler vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aleyhine temyiz olunan davacı yararına 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin temyiz edenlerden alınmasına,
Aşağıda yazılı kalan harcın davalı … ile davalı … Başkanlığından alınmasına,
Davalı … Bakanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.