Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/14957 E. 2023/5091 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/14957
KARAR NO : 2023/5091
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 990 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın … adına tescili ve yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının taşınmazına duble yol çalışmaları sırasında dolgu yapılmak suretiyle tecavüzde bulunduğunu, taşınmazın 1.003,60 m²lik kısmın kamulaştırılacağını, kamulaştırma işlemleri başlamadan önce de 515 m²lik kısmındaki portakal ağacı fidanları yok edilerek dolgu alanı yapıldığını, taşınmazın Beyobası imar planı çalışması içinde olup çok yakın bir sürede imar parseli hâline geleceğini belirterek Ocak 2010 tarihinden itibaren ecrimisil bedelinin tahsilini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemece 18.11.2014 tarihli ve 2014/29 Esas, 2014/349 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemece 18.11.2014 tarihli ve 2014/29 Esas, 2014/349 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 14.12.2015 tarihli ve 2015/4496 Esas, 2015/18364 Karar sayılı kararında yapılan inceleme sonucunda, davacı idare vekilinin temyiz dilekçesi süre geçtikten sonra verildiğinden bahisle dilekçenin reddine dair karar verilmiştir.

3. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi kararına karşı davacı idare vekili süresi içinde karar düzeltme başvurusunda bulunmuştur.

4. Dairemizce yapılan karar düzeltme incelemesi sonucunda; davacı idare vekiline Mahkemenin gerekçeli kararının 23.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve süresi içinde 07.01.2015 tarihinde UYAP sistemi üzerinden temyiz dilekçesi sunulduğu anlaşılmakla davacı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 14.12.2015 tarihli ve 2015/4496 Esas, 2015/18364 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra; bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın gelir metoduna göre hesaplanan m² birim bedeline konumu ve özellikleri dikkate alınarak %90 oranında objektif değer artışı uygulandığı, alınan raporun taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığı düşüncesi Mahkemede oluştuğu takdirde, bu hususta ek rapor alınıp varsa çelişkiler giderilerek oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yasal olmayan şekilde başka taşınmaz satışındaki m² değeri gerekçe gösterilerek objektif değer artışı oranının resen artırılması sonucu değer tespit edilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece 12.03.2019 tarihli ve 2018/172 Esas, 2019/75 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemece 12.03.2019 tarihli ve 2018/172 Esas, 2019/75 Karar sayılı kararında belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; bozma öncesi hükme esas bilirkişi raporunda %5 oranında kapitalizasyon faizi uygulanmak suretiyle bedel belirlendiği ve bu hususta bozma yapılmadığı hâlde davacı idarenin usulî kazanılmış hakkı gözetilmeksizin kapitalizasyon faiz oranını %4 uygulayan rapora göre karar verildiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemece 10.02.2022 tarihli ve 2021/139 Esas, 2022/62 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesince 10.02.2022 tarihli ve 2021/139 Esas, 2022/62 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının kanuna ve yerleşik yargı kararlarına aykırı olması nedeniyle temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargılama aşamasındaki tüm beyanlarını tekrar ederek kararın bozmadan önceki Mahkeme kararı doğrultusunda bozulmasını talep ettiğini, ek raporun gerçeği yansıtmadığını, taşınmazın belediye hizmetlerinden yararlandığını, Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından tüm belediyecilik hizmetlerinin sağlanmakta olduğunu, objektif değer artışının neye göre belirlendiğini ve belirlenen bedelin düşük verildiğini, emsal gösterilen 969 parsele ilişkin değerlendirmenin doğru olmadığını, kamulaştırma bedelinin taşınmazın mevcut piyasa değeri üzerinden hesaplanması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı harcın istek hâlinde davalıya iadesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.