Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/14895 E. 2023/5514 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/14895
KARAR NO : 2023/5514
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve dava konusu taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 649 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafça teklif edilen bedelin taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu koyun son dönemde özellikle yat turizminin uğrak yeri olduğunu dava konusu taşınmazın, devam eden kadastro davaları nedeniyle emlak vergisinden muaf olduğunu bu nedenle emlak beyan değerleri ile gerçek değeri arasında uçurum olduğunu beyan ederek, dava konusu taşınmazın gerçek değerinin tespiti ile kamulaştırma bedelinin işleyecek en yüksek faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.06.2019 tarihli ve 2018/700 Esas, 2019/405 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 14.06.2019 tarihli ve 2018/700 Esas, 2019/405 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.01.2021 tarihli ve 2019/1814 Esas, 2021/140 Karar sayılı ilamı ile istinaf istemlerinin davacı idare yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın üzerinde açılan derin kuyu aracılığı ile sulandığının belirtildiği, mahkemece yapılan keşifteki gözlemde su kuyusu haricinde ayrıca bitişiğindeki Hazine arazisinin kenarında dere yer aldığının tespit edildiğinden dava konusu taşınmazın yüzölçümü de gözetilerek, taşınmazdaki su kaynağının taşınmazın tamamını veya bir kısmını sulamaya yetip yetmeyeceği, su kuyusu haricinde keşifteki gözlemde belirtilen dereden de sulama imkanının bulunup bulunmadığı araştırılarak, dava konusu taşınmazın ne kadarlık kısmının sulu ya da kuru tarım arazisi olduğu kesin olarak tespit edilip, belirlenen niteliğine göre karar verilmesi gerektiği, dava konusu taşınmazın tespit edilecek niteliğine göre, taşınmazın bulunduğu yörede yaygın olarak kullanılan münavebe sisteminin ve buna göre esas alınacak ürünlerin dekar başına verim miktarlarının, değerlendirme tarihi olan 2018 yılı dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatlarının da ilgili resmi kuruluşlardan sorularak değerlendirme yapılması gerektiği, dava konusu taşınmazın konumu, yüzölçümü, bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri ve gelişmişlik durumu dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına objektif değer artış oranı ilave edilmesi gerektiği, kabule göre de, dava konusu taşınmaza sulu arazi olarak değer biçildiğine göre, taşınmaza sulu niteliğini kazandıran sulama amaçlı kullanılan kuyu için ayrıca değer tespit edilmemesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin ve objektif değer artış oranının fahiş olduğunu, raporlara itirazlarının gözetilmediğini ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın gerçek karşılığının ödenmediğini, taşınmazın turistik ve ticari alanda da kullanım olanağının bulunduğunu Bölge Adliye Mahkemesinin görmediğini taşınmazın objektif değer artış oranını düşürdüğünü, üretim masraflarının yüksek alındığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmişitir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 ve 373 üncü maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arazi niteliğindeki dava konusu … ili, … ilçesi, … Mahallesi 649 parsel sayılı sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine, bilirkişi raporunda belirtilen özellikleri göz önünde tutulduğunda Bölge Adliye Mahkemesince belirlenen oranda objektif değer artışı uygulanmak suretiyle adil ve hakkaniyete uygun olarak bedelinin tespitine ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3.Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.