Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/14864 E. 2023/5080 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/14864
KARAR NO : 2023/5080
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılmak üzere pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu … ili, … ilçesi, … köyü, 226 ada 5   parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırılmadığı halde, yüksek gerilim hattı ve pilon dikilmek suretiyle taşınmaza el atıldığını bu nedenle taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın arazi vasfında olduğunu, talep edilen tazminat miktarının yüksek olduğunu, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya tahmil edilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.10.2015 tarihli 2014/714 Esas, 2015/365 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacılar payının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline, irtifak hakkının tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin 14.10.2015 tarihli 2014/714 Esas, 2015/365 Karar sayılı kararına karşı süresinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.  Dairece yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazın özellikleri açıkça belirtilip, değerine etki eden objektif unsur nedenleri tek tek gösterilmeden, genel deyimlerle objektif değer arttırıcı unsur uygulanması ve taşınmaz üzerindeki yapının yaşı tespit edilerek, el atma tarihinden sonra yapıldığının anlaşılması halinde yapının değer düşüklüğü bedeline hükmedilemeyeceği gerektiğinden bahisle    kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 20.02.2018 tarihli 2017/341 Esas, 2018/121 Karar sayılı kararı ile davacı tarafından takip edilmediği anlaşılan davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 150 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı TEDAŞ vekili temyiz dilekçesinde; yerel mahkemenin vermiş olduğu  kararda vekâlet ücretine hükmedilmediğini, kararın bu yönden hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret” başlıklı 7 nci maddesine göre davanın açılmamış sayılması vekâlet ücreti ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar tarifede yazılı ücretin yarısı, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra tamamı şeklinde hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

    C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun  (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

4. 6100 sayılı Kanun’un 150 nci maddesi.

5. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2 Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği ve mahkemece ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmakla, davalı lehine tarifeye göre belirlenen vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir
             
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak “Davalı idare kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

18.05.2023  tarihinde oy birliğiyle karar verildi.