Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/14793 E. 2023/5933 K. 07.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/14793
KARAR NO : 2023/5933
KARAR TARİHİ : 07.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 2002 ada 12 parsel sayılı taşınmazda davacı adına olan tapu kaydına davalı idarenin talebi üzerine 2942 sayılı Kanun’un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince şerh konulduğunu, müvekkilinin mülkiyet hakkını kısıtlayan, yasal şartları taşımayan, usulsüz ve hatalı olarak konulan bu şerhin terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; … ilinde her yıl binlerce kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının açıldığını, malikin değişmesi durumunda irtifakın tapuda tescilini sağlayamadıkları için kamu zararının önüne geçebilmek amacıyla 2942 sayılı Kanun’un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile tanınan imkânı kullanmaktan başka çarelerinin kalmadığını belirterek öncelikle davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise davacının şerhin kaldırılması için Tapu Müdürlüğüne başvurmaksızın dava açtığı gözetilerek davacı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesini, vekalet ücreti takdir edilmesi durumunda Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi’nin 22 nci maddesindeki hükümlerin uygulanmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.09.2020 tarihli ve 2020/554 Esas, 2020/871 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30.11.2021 tarihli ve 2021/1456 Esas, 2021/3379 Karar sayılı kararı ile herhangi bir yasal dayanak bulunmadan dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerine 2942 sayılı Kanun’un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince davalı idare lehine konulan şerhin terkinine karar veren mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, somut olayda seri davalarda vekâlet ücretine ilişkin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 22 nci maddesindeki şartların oluşmadığı; ancak şerhin tarih ve yevmiye numarasının kararda hatalı olarak gösterilmiş olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 30.11.2021 tarihli ve 2021/1456 Esas, 2021/3379 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Dairemize aynı bölgeden intikal eden ve eldeki dava dosyası ile aynı nitelikte olduğu anlaşılan dosyalar birlikte gözetildiğinde karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 22 nci maddesi uyarınca uyuşmazlığın seri dava niteliğinde olduğu kabul edilerek davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti hakkında bu kapsamda değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak, eldeki dava dosyası ile birlikte aynı türdeki diğer dosyaların sayısının 11 ila 50 adet arasında olduğu ve aynı gün görüldüğü gözetilerek, seri dava niteliğindeki eldeki davada, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 22 nci maddesi uyarınca hükmedilmesi gereken vekâlet ücretinin %50’sine hükmedilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulduğunu, kamu zararının önüne geçebilmek amacıyla davaya konu şerhin konulduğunu, taşınmazın el değiştirmesinin önüne bu şekilde geçilebildiğini, amacın mülkiyet hakkını kısıtlamak değil geçici bir tedbir olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki 2942 sayılı Kanun’un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemine ilişkin davada hükmedilen vekâlet ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.

3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 22 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.