YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/14708
KARAR NO : 2023/3994
KARAR TARİHİ : 25.04.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu … ili, … ilçesi, … Mahallesi 9356 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen yol, kavşak ve park yapılmak suretiyle el atıldığından taşınmazın bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle husumet itirazında bulunduğunu, dava konusu taşınmaza müvekkili tarafından herhangi bir el atmanın söz konusu olmadığını, davacıların söz konusu parselde hisselerinin bulunmadığını, dava açmakta hukuki yararlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.04.2014 tarihli ve 2012/656 Esas, 2014/230 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın yol olarak el atılan 2697 metrekarelik kısmındaki davacı paylarının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen davacı paylarının tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.04.2014 tarihli ve 2012/656 Esas, 2014/230 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 25.12.2014 tarihli ve 2014/16481 Esas, 2014/27283 Karar sayılı bozma ilamı ile dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan ve ana artere bitişik konumda olan cami ile ilgili konularda 5216 sayılı Kanun’nun 7 inci maddesinin (m) bendi uyarınca davalı … Başkanlığının sorumlu olduğu gözetilerek, bu kısmın da bedeline hükmolunması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 01.12.2015 tarih ve 2015/244 Esas, 2014/497 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne dava konusu taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı paylarının tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin 01 .12.2015 tarih ve 2015/244 Esas, 2014/497 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 12.09.2017 tarihli ve 2016/24966 Esas, 2017/18497 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
3.Dairemizin onama ilamına karşı süresi içinde davalı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
4.Dairemizin 20.11.2018 tarihli ve 2017/ 35877 Esas, 2018/21296 Karar sayılı ilamı ile Dairemizin onama ilamı kaldırılarak dosya içindeki tapu kaydı ve veraset ilamına göre, davacıların dava konusu taşınmaza 272/288 payları olduğu halde, gerekçesi gösterilmeden tam pay üzerinden davanın kabulüne karar verildiği, tapu kaydındaki haciz şerhlerinin bedele yansıtılmasına karar verilmediği, Mahkemece el atma tarihinin kesin olarak tespit edilerek, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihi öncesi olduğunun anlaşılması halinde harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak tayin edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak dava konusu taşınmazda davacı paylarının karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen davacı paylarının tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; tapu kaydı muris adına kayıtlı olduğundan muris payının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmemesinin infazda tereddüt yaratacağını, 1956 yılına ait hava fotoğrafları getirtilerek zemine uygulanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın cami yapılarak el atılan kısımda husumetin Diyanet İşleri Başkanlığında olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ile 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’nun (2942 sayılı Kanun)11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz dilekçesinde ileri sürülen diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3.Dava konusu taşınmaz davacıların murisi adına kayıtlı olduğu halde infazda tereddüt uyandıracak şekilde davacılar yönünden tapu kaydının iptaline karar verilmesi doğru olmadığı gibi dava konusu taşınmazın cami yapılmak suretiyle el atılan kısmının tapusunun iptali ile davalı idare adına tescili yerine taşınmazdaki davacı paylarının tamamının yol olarak terkinine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesnin 7 nci bendi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/733 Esas, 2021/582 Karar sayılı gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 inci bendinin tapu iptali ve yol olarak terkine ilişkin altıncı paragrafının tümü ile hükümden çıkarılmasına, yerine ” Ankara ili, Keçiören ilçesi, Ayvalı Mahallesinde bulunan 9356 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davacılar murisi tapu kayıt maliki …’ün 272/288 payının iptali ve 10.06.2013 günlü fen bilirkişi Kemal Doğaray tarafından düzenlenen rapor ve eki krokide gösterildiği şekilde (B) ve (C) harfi ile gösterilen kısımların yol olarak terkini, (A) harfi ile gösterilen kısımın davalı idare adına tesciline” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.