Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/14608 E. 2023/7532 K. 19.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/14608
KARAR NO : 2023/7532
KARAR TARİHİ : 19.09.2023

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2598 Esas, 2022/2563 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 21. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/234 Esas, 2022/107 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.09.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalılar vekili Avukat … gelmiş, davacı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Bornova ilçesi, … Mahallesi … parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaz için İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/65 D.İş dosyası ile acele kamulaştırma yapıldığını ve taşınmazın bedelinin 3.143.157,12 TL olduğunun tespit edildiğini, ardından İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2018/380 Esas, 2019/446 Karar sayılı kamulaştırma dosyasında taşınmazın 2014 yılı m² birim bedelinin 915,00 TL, toplam kamulaştırma bedelinin ise 4.197.448,24 TL olduğunun tespit edildiğini, davacı tarafından depo edilen toplam 3.369.568,24 TL’nin mahsubu ile 827.880,00 TL kamulaştırma fark bedelini yatırması için süre verildiğini, ancak idarenin kamulaştırma bedelini yatırmayarak davanın reddedilmesine sebebiyet verdiğini beyan ederek, davaya konu taşınmazın arsa niteliğinde önemli merkezlere yakın olduğu, piyasa değerine uygun kamulaştırma bedelinin tespitini, tespit edilen bedelin müvekkile ödenmesi şartıyla taşınmazın müvekkiller adına olan tapusunun iptali ile davacı idare lehine tapudan yol olarak terkinini, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacı idareye yükletilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırma bedelinin verilen süreler içerisinde depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddedilmiş olması usul ve kanuna aykırı olduğunu, usul ekonomisi gereğince yeniden süre verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın arsa olduğunu kabul etmediklerini, bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın çevresinin ayrıntılı şekilde irdelenmediğini, yapılan hesaplamayı ve belirlenen değeri kabul etmediklerini belirterek yerel mahkemenin ret kararının kaldırılması istemiyle istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tespit edilen kamulaştırma bedelinin bankaya yatırılması yönünde İlk Derece Mahkemesince iki kez süre verildiği, 30.11.2021 ve 24.02.2022 tarihli duruşmalarda verilen sürenin ihtarlı olduğu ve 15 günden az olmadığını, buna rağmen kamulaştırma bedelinin depo edilmediğini, böylece davanın usulden reddine yönelik Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddedilmiş olması usul ve kanuna aykırı olduğunu, dekontun bu aşamada taraflarına ulaştığını, usul ekonomisi ilkesi gereğince kararının bozulması gerektiğini, davaya konu taşınmazın arsa olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, kıymet takdir komisyonu bedelinden ayrılma sebepleri açık olmadığını, belirlenen bedelin gerçeğe aykırı bir bedel olup bu durum Türk hukukunda kamulaştırmanın zenginleştirici miktarda hükmedilemeyeceğine ilişkin kurala ve aynı doğrultudaki yerleşik içtihatlara da aykırı olduğunu ileri sürerek depo kararının gereğini yerine getirdiklerini belirterek bedelin depo edildiğini gösteren banka dekontlarını dilekçesi ekinde dosyaya sunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tespit edilen kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde kamulaştırma bedeli depo edilmemiş ise de sunulan banka dekontuna göre davacı idarenin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihinden önce 17.10.2022 tarihinde depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, usul ekonomisi gözetilerek davalı tarafın işin esasına girilerek karar verilmesini isteyip istemediği yönünde beyanı da alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, bu husus bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.