Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/14607 E. 2023/5268 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/14607
KARAR NO : 2023/5268
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi (yenileme ile Yeşilmahalle Mahallesi) 1040 ada 28 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın değerinin kıymet takdir komisyonu raporunda düşük hesaplandığını, taşınmazın konumu itibarıyla daha yüksek değerde olduğunu ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz ile üzerindeki yapılar için belirlenen bedelin düşük olduğunu, aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaza yakın mesafedeki Erkilet Bulvarına cepheli diğer taşınmazlar için 1.275 TL/m² ve 1.425 TL/m² değer biçildiği halde, dava konusu taşınmaza 810 TL/m² değer biçilmesinin kabul edilemeyeceğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın çok yakınında olan taşınmazlar hakkında açılan davalarda her ne kadar daha yüksek metrekare birim bedelleri belirlenmişse de emsal niteliğindeki bu taşınmazlar imar parseli olup, dosya içerisindeki imar durum yazıları ve tapu kaydına göre dava konusu taşınmazın olduğu gibi bırakılan kadastro parseli olduğu, imar uygulaması görmediği ve düzenleme ortaklık payı kesilmediği anlaşıldığından hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda emsal taşınmazın imar, dava konusu taşınmazın ise kadastro parseli olması nedeniyle emsal karşılaştırması sonucu bulunan bedelden düzenleme ortaklık payı indirimi yapılmasının doğru olduğu, böylece arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak zeminine, resmi birim fiyatları uygulanıp, yıpranma payı da düşülerek yapılara, değer biçilmesinde ve belirlenen bedelin davalı tarafa payları oranında ödenmesine ve bedeline hükmedilen taşınmazın davacı idare adına tapuya tescil edilmesinde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik görülmediği sonucuna varıldığı, ancak ilk karar ile hüküm altına alınan bedele de dava tarihinden dört ay sonrasından itibaren İlk Derece Mahkemesinin ilk karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanması gerektiğinin gözetilmediği gerekçesi ile taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun davacı idare yönünden esastan reddine, davalılar yönünden kabulü ile faiz ilişkin bent düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yeniden esas hakkında hüküm kurulduğu halde, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uygun vekâlet ücretine hükmedilmediğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, önceki tarifeye göre vekâlet ücreti belirlenmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalılar vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (11) numaralı bendinde yer alan “4.080,00” sayısının hükümden çıkartılmasına, yerine “9.200,00” sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.