Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/14558 E. 2023/3780 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/14558
KARAR NO : 2023/3780
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapuda kayıtlı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 41 inci maddesi gereğince yapılan çalışma sonucu yüzölçümünün düzeltilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … köyü 16 parsel sayılı 360.750,00 m² yüzölçümlü taşınmazda 2014 yılında yapılan satış ile 1/6 oranında pay satın aldığını, Diyarbakır Kadastro Müdürlüğünün 21.04.2015 tarihli düzeltme işlemi ile hissesine düşen miktarın toplam 43.129,29 m² kaldığını, düzeltme ile eksilen payın bedelinin düzeltme işleminin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiz ile tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI
Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.04.2016 tarihli ve 2016/87 Esas, 2016/427 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.04.2016 tarihli ve 2016/87 Esas, 2016/427 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 29.11.2016 tarihli 2016/7811 Esas, 2016/11457 Karar sayılı kararıyla ıslah harcının tamamlanması için davacı tarafa kesin süre verilmesi, kesin süre içinde harç tamamlandığı takdirde, ıslah edilen değer üzerinden karar verilmesi, harç tamamlanmadığı takdirde dava dilekçesindeki talebi ile bağlı kalınarak hüküm kurulması gerektiğini, ayrıca 3402 sayılı Kanun’un 41 inci maddesine göre teknik hataların düzeltilmesi ve 3083 sayılı Toplulaştırma Kanunu’na (3083 sayılı Kanun) göre toplulaştırma işlemleri yapıldığı anlaşıldığından, çekişmeli taşınmazın yüzölçümündeki azalmanın hangi işlemden kaynaklandığını, tersimat hatası olup olmadığını ve nedenlerinin araştırması gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.12.2017 tarihli ve 2016/1154 Esas, 2017/774 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.

C. İkinci Bozma Kararı
1. Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.12.2017 tarihli ve 2016/1154 Esas, 2017/774 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 28.04.2021 tarihli ve 2020/8388 Esas, 2021/6575 Karar sayılı ilâmı ile Mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli kararın da çelişki bulunduğu, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 10.04.1992 tarihli ve l99l/7 Esas, l992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme kararına göre kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olmasının bozma nedeni olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.01.2022 tarihli ve 2021/244 Esas, 2022/15 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin yapıldığı ve aynı tarihte kesinleştiğini, tespit tarihi ile dava tarihi arasında uzun bir zaman geçtiğini, bu kadar uzun süre içerisinde idari işlemin askıda kalması taşınmazın defalarca el değiştirmesi karşısında açılan davanın kabulünde hakkaniyetten bahsedilemeyeceğini, Hazinenin sorumluluğu için hukuka aykırı eylem ile zararlandırıcı sonuç arasında illiyet bağının bulunması gerektiğini, 3402 sayılı Kanun’un 41 inci maddesine göre yapılan düzeltme işleminden başka parsellerin etkilenip etkilenmediğinin ve açılan bir davanın olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davanın süre yönünden zamanaşımına uğradığını belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 rarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.

3. 3402 sayılı Kanun’un 41 inci maddesi.

4. 3083 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Diyarbakır ili, Bismil ilçesi, Gündiabdi köyü 16 parsel sayılı, 360.750,00 m² yüzölçümlü, tarla vasıflı taşınmazda davacının hissesi 1/6 olup bu paya karşılık gelen toplam alan 60.125,00 m² iken, Diyarbakır Tapu Müdürlüğünün 21.04.2015 tarihli ve 1952 yevmiye No.lu işlemi ile 3402 sayılı Kanun’un 41 inci maddesi gereğince düzeltme yapıldığı, tapulama tutanağına ve tapu kütüğüne hatalı yazılmasından kaynaklandığı ve bu tapu kaydının düzeltilerek davacıya düşen toplam alanın 43.129,28 m² olduğunun belirtildiği, düzeltme sonucu davacının 16.995,71 m² alanın eksildiği, eldeki davanın ise 22.01.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

3. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesi ve aynı bölgeden gelen ve Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda belirlenen metrekare birim fiyatları ile uyumlu olarak tespit edilen bedelin davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,

Davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.