YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/14388
KARAR NO : 2023/3338
KARAR TARİHİ : 03.04.2023
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Batman ili, Hasankeyf ilçesi, Hasankeyf Mahallesi 261 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı … Belediye vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedeli düşük belirlendiğinden uzlaşma sağlanamadığını, taşınmaz üzerinde bulunan yapıların bedelleri 2016 resmî verilere göre hesaplanmadığından düşük belirlendiğini, taşınmaz üzerindeki yapılar tarihi dokuya haiz nitelikte olduğundan bu özellikleri dikkate alınarak bedel tespit edilmesi gerektiğini, taşınmazın meskun mahalde yer aldığını, tarihi dokuya haiz bir yerde olduğunu, bu nedenle dosyanın tarihi dokuya haiz taşınmaz bedelini ortaya koyabilecek bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep etmiştir.
2. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle: dava konusu taşınmaz üzerinde kültür ve tabiat varlığı bulunduğunu, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu (2863 sayılı Kanun) uyarınca dava konusu taşınmazın Hazine adına tescili istemi ile Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/170 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, söz konusu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/170 Esas sayılı dosyasında hak sahibi olduğu belirlenecek tarafa ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahasında kaldığından tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, verim miktarlarının ve ürün fiyatlarının resmî verilerin hilafına yüksek alındığını, buna karşılık üretim masrafları ile kapitalizasyon faiz oranı düşük alınarak dava konusu taşınmazın metrekare bedelinin suni olarak yükseltildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, arazi için hesaplanan birim fiyatına %200 oranında objektif değer artışı eklenerek kamulaştırma bedelinin yüksek hesaplandığını, taşınmazın önemli yerleşim yerlerine yakınlığının, ulaşım olanaklarının vs. kapitalizasyon faiz oranı belirlenirken nazara alınacak unsurlar olduğunu, bunlara bağlı objektif değer artışı yapılmaması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin yörede uygulanan “mutat münavebe” dikkate alınmadan hesaplandığını, kapitalizasyon faiz oranının %5 alınması gerektiğini, dava konusu taşınmaz daha iyi konumdaymış gibi hesaplama yapıldığını, ortaya çıkan bedelin farazi olarak ve olması gerekenin aksi yönünde 11-12 kat artırılarak değer takdir edilmesinin uygun olmadığını, emsal taşınmazların dava konusu taşınmaza göre daha iyi durumda olduğunu ileri sürerek istinaf isteminde bulunmuştur.
2. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, emsal olarak alınan 3 No.lu emsal taşınmazın dava konusu taşınmaz ile karşılaştırılabilecek nitelikte olmadığını, bu sebeple dava konusu taşınmazın değerinin gerçek değerinin çok altında tespit edildiğini, dava konusu taşınmaz üzerindeki yapı tarihi eser niteliğinde olduğundan 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli kültür varlığı niteliğinde olduğunu, dava konusu arsa üzerinde yer alan zaviyenin değerinin hesaplanmadığını ileri sürerek istinaf isteminde bulunmuştur.
3. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; emsal olarak kullanılan satışlara bakıldığında aynı soy ismine sahip kişiler arasında satış yapıldığını, muvazaalı işlem olma ihtimali olan satışlar olduğunu, taşınmaz üzerindeki yapıların eksik hesaplandığını, dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan yapı ve ağaçların tamamının bilirkişi raporuna yansımadığını, taşınmaz hakkında Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/170 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, gerekçeli kararda da yer aldığı üzere davacısının …, davalının … olduğunu, davanın tapu iptal ve tescil davası olarak açıldığını, söz konusu tapu iptal tescil davasının sebebinin taşınmaz üzerindeki tarihi eser olduğunu ve belediyenin tarihi eserlerin sahibi olamayacağının iddia edildiğini, ne bilirkişi raporlarında ne de keşif tutanaklarında herhangi bir tarihi eserden bahsedilmediğini ileri sürerek istinaf isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin ve belirlenen bedelin bloke ettirilerek davalıya ödenmesine karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta tarafların istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; uygun emsal alınmadığını, emsal kıyaslamasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapının tarihi nitelikte olduğunu, belirlenen yapı bedelinin ve zemin bedelinin düşük belirlendiğini,,yapının kültür varlığı olup olmadığı konusunda yeterli araştırma yapılmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
3. Davalı … Belediye Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde; emsal kıyaslamasının yetersiz ve hatalı olduğunu, raporun denetime elverişli olmadığını, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapı bedelinin raporda eksik belirlendiğini, yapı ve ağaç bedelinin kıymet takdir raporuna göre eksik hesaplandığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Batman ili, Hasankeyf ilçesi, Hasankeyf Mahallesinde bulunan 261 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak, üzerindeki yapıya resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek ve ağaçların yaş cinsine göre adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin 2942 sayılı Kanun’un 18 inci maddesi uyarınca ileride hak sahipliğini kanıtlayacak kişiye ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline ve baraj gölü sahasında kaldığından tapudan terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, dahili davalı Hazine ile davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.