Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/14377 E. 2023/3205 K. 30.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/14377
KARAR NO : 2023/3205
KARAR TARİHİ : 30.03.2023

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin asıl dava ile kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin karşı davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kabulüne, karşı davanın tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-karşı davalı idare vekili dava dilekçesinde; Mersin ili, … ilçesi, … köyü 163 ada 180 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davalı cevap ve karşı dava dilekçesinde hakkaniyete uygun kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı idarenin dava konusu taşınmaza kalıcı müdahalesi sonucunda ve yol yapım çalışmaları nedeni ile telafisi imkansız maddi zararların oluştuğunu, parsellerin çoğunun ekonomik değerini yitirmiş olduğunu, davalının yol yapım faaliyetlerinin halen devam ettiğini, dava konusu parseller üzerinde zemin ve toprak kaymaları neticesinde derin yarık ve oyuklar meydana geldiğini, davalı idarenin davaya konu parsel hakkında kamulaştırma bedel tespit davası açmasının müvekkilleri tarafından uzun bir müddet beklendiğini, dava konusu taşınmaza davacı idarenin 2014 yılından bu yana kamulaştırmasız el attığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin davacı idarenin dört yıl önce başlatmış olduğu yol yapım çalışmaları ve bugüne kadar yapılan yanlış uygulamalar nedeniyle meydana gelen heyelan ve toprak kaymaları sonucunda yer yer zarar gördüğünü ve yer yer kullanılamaz hale geldiğini belirterek 2014 yılından bu yana haksız el attığı taşınmazda iş bu kamulaştırma bedel tespiti davasının açıldığı tarihe kadar yaşanan ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile mevduata işleyecek olan en yüksek reeskont faizi ile birlikte şimdilik 500,00 TL maddi tazminat ve 100,00 TL ecrimisil bedelinin vekalet ücreti ve masraflar ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı-karşı davalının üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine, karşı davada ise kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin ise kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-karşı davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedeli ile ecrimisil bedelinin yüksek hesaplandığını, davalının karşı davasının reddi gerektiğini, kamu düzeni ile ilgili hususlarda kamulaştırma bedelinin resen denetlenmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının itirazları doğrultusunda kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin düşük hesaplandığını, sulama giderlerinin yüksek alındığını, taşınmaza en az %50 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, ürün gelirlerinin de düşük hesaplandığını, heyelan öncesinde mevcut olan ve heyelan nedeniyle yok olan ağaçların da tespit edilip bedellerinin tazminat bedeline ilave edilme gerektiğini, taşınmazın köy yerleşim alanına yakınlığı ve tüm hizmetlerden yararlanması nedeniyle arsa vasfında sayılmasını, bilirkişilerin sadece … İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerini esas almasını da kabul etmediklerini belirterek yerel mahkeme kararının itirazları doğrultusunda kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın imar planı ve köy yerleşim alanı sınırları dışında kaldığı, etrafında meskun mahal bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanmadığı görülmekle tarım arazisi vasfında kabul edilip net gelir metoduna göre yapılan değer tespiti yöntem olarak doğru olduğu, ecrimisil bedeli usule uygun biçimde hesaplanmış olup bilimsel ve yargısal verilerle uyumlu bulunan heyet raporunun esas alınarak tespit olunan ecrimisil bedelinin hüküm altına alınmasında herhangi bir isabetsizlik görülmediği, taşınmaz üzerinde bulunan ağaç bedellerinin de hesaplanıp kamulaştırma bedeline ilave edildiğinden bu husustaki davalı-karşı davacı tarafın itirazının yersiz olduğu, 2019 yılına ait … İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin esas alınıp bu verilere göre yapılan değer tespitinde de hata görülmediği; ancak Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin aynı bölgeden geçen dava dosyalarında vermiş olduğu emsal kararlar (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2017/12220 Esas, 2017/16185 Karar sayılı kararı) nazara alındığında dava konusu taşınmazın köy yerleşim alanına ve civarındaki karayola yakın mesafesi gözetilerek %10 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiği gözetilerek resen yapılan hesaplama ile kararın bedel ve yargılama giderlerinin resen denetlenmesi sonucu karşı davada davalı-davacı idare yararına vekalet ücreti verilmesi ile davalı-karşı davacılar yararına maktu vekalet ücreti verilmesi gerekirken nispi vekalet ücreti verilmesi yönünden düzeltilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 2 numaralı alt bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini ile ecrimisile karar verilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı-karşı davalı idare vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçe kısmında karşı davada davalı-karşı davacı yararına maktu vekâlet ücreti verilmesi gerekirken nispi vekâlet ücreti verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuş ise de hüküm kısmında maddi hata sonucu yeniden nispi vekalet ücreti verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı-karşı davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı-karşı davalı idare vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (B) bendinin (7) numaralı alt bendinde yer alan “25181,94” sayısının çıkartılmasına, yerine “9200,00” sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.