Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/14115 E. 2023/2126 K. 07.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/14115
KARAR NO : 2023/2126
KARAR TARİHİ : 07.03.2023

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez.

Davacı için hüküm altına alınan ve temyize konu edilen kabul edilen ecrimisil bedeli toplamı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; davalı idare vekilinin temyiz isteminin ecrimisil yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin tazminat istemi yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İzmir ili, … ilçesi, … Mahallesi 2267 ada 57 parsel sayılı taşınmaza yol geçirilmek suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından ecrimisilin ve taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, dava konusu taşınmazın 750 m² sinin İzmir-Urla Devlet yolu yapımı nedeniyle Karayolları Genel Müdürlüğünün 02.11.1983 tarihli ve 3708 sayılı kararı ile kamulaştırıldığını, kamulaştırılan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 13 üncü maddesi ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 28 inci maddesi uyarınca 22.11.1983 tarihli Ege Telgraf Gazetesi’nde ilan edildiğini, bedelin 20.04.1984 tarihinde Ziraat Bankası Bornova Şubesine depo edildiğini, taşınmazın ecrimisili gerektirecek sürekli gelir getirebilecek bir taşınmaz olmadığından ve ecrimisil taleplerinin 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan reddinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın tazminat ve ecrimisil talebi yönünden taleple bağlı kalınarak kabulü ile taşınmazın yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; davayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi uyarınca, belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile, müvekkillerinin hissesi karşılığı olarak 1.328.750,00 TL tazminat ve 85.474,00 TL ecrimisil bedeli belirlendiğini, bu miktarlar nazara alınarak, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmemesinin doğru olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın idarenin 01.11.1983 tarihli ve 3708 sayılı kararına istinaden kamulaştırıldığını, kamulaştırma işleminin gazete vasıtasıyla ilan edildiğini, takdir edilen bedelin de, bankaya yatırıldığını, dava konusu taşınmazın el atıldığı tarihteki niteliği tespit edilerek bu niteliğine uygun olarak bedelinin belirlenmesi gerektiğini, uzlaşma şartının yerine getirilmediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ilişkin ilk derece mahkemesince verilen karara karşı taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda davacıların toplam 28.492,00 TL ecrimisil alacağı belirlendiği, ıslah dilekçesi ile de 41.012.04 TL ecrimisil talep edildiği gözetildiğinde, ecrimisil talebi bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmesi ve tazminat talepleri bakımından fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması gerektiği hususu ile davalı idarenin harçtan muaf olduğu halde aleyhine harç takdiri hatalı olduğundan hüküm bu hususlardan düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın idarenin 01.11.1983 tarihli ve 3708 sayılı kararına istinaden kamulaştırıldığını, kamulaştırma işleminin gazete vasıtasıyla ilan edildiğini, takdir edilen bedelin de bankaya yatırıldığını, dava konusu taşınmazın el atıldığı tarihteki niteliği tespit edilerek bu niteliğine uygun olarak bedelinin belirlenmesi gerektiğini, uzlaşma şartının yerine getirilmediğini, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin belirlenmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu İzmir ili, … ilçesi, … Mahallesi 2267 ada 57 parsel sayılı sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmek suretiyle alınan rapor uyarınca tespit edilen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Davalı idare tarafından, taşınmazın 750.00 m² sinin İzmir-Urla Devlet yolu yapımı nedeniyle Karayolları Genel Müdürlüğünün 02.11.1983 tarihli ve 3708 sayılı kamu yararına göre kamulaştırıldığı iddia edilmiş ise de yapılan incelemede kamulaştırma işlemlerinin usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşıldığından işin esasına girilmesi yerindedir.

4. Davalı … 20.05.2015 tarihli cevabı yazısında taşınmaza 1984 yılında el atıldığını bildirdiğinden taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atıldığının kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A.Davalı İdarenin Ecrimisile İlişkin Temyiz Yönünden;
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B.Davalı İdarenin Tazminata İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.