Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/14013 E. 2023/4938 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/14013
KARAR NO : 2023/4938
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare ve asli müdahil Maliye Hazinesi vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … köyü 806 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı … vekili, dava konusu taşınmazın tersane olarak faaliyet gösterdiğini, kamulaştırma nedeniyle alan daralacağından faaliyet zararının olacağını, dava konusu taşınmazın değerinin tespitini talep etmiştir.

2.Davalı … vd. vekili, dava konusu taşınmazın değerinin tespitini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.10.2013 tarihli ve 2012/255 Esas, 2013/389 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.10. 2013 tarihli ve 2012/255 Esas, 2013/389 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare, davalı … ve müdahale talep eden Maliye Hazinesi vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonucunda; hükme esas bilirkişi kurulu raporunda, somut emsal alınan taşınmaz satışının serbest satış olmadığı ve taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığı, kamulaştırmadan geriye kalan 1073,59 m²lik kesimin yüzölçümü, geometrik şekli, taşınmazın cinsi ve kullanım amacı dikkate alındığında değer azalışı olmayacağı, tapu kaydında bulunan haciz şerhinin bedele yansıtılmamasının doğru olmadığı, davanın aynı hukuki sebepten kaynaklandığı dikkate alınarak davalılar lehine tek maktu vekâlet ücreti verilmesi gerekirken, hisse malikleri lehine vekil sayısınca ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi ve dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçların yaş ve cinsleri itibarıyla 2012 yılı rayiç değerlerini gösterir listenin Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğünden getirtilerek bilirkişi raporunun denetlenmemesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.11.2018 tarihli ve 2017/15 Esas, 2018/428 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı
1. İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.11.2018 tarihli ve 2017/15 Esas, 2018/428 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri ile asli müdahale talep eden vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; bozma ilamında dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmında değer azalışı olmayacağının belirtildiği ve mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde davacı idarenin usuli kazanılmış hakkı gözetilmeksizin değer azalışı bedeline hükmedilmesi, mahkemece verilen ilk kararda yapı bedeline hükmedilmediği ve bu hususta bozma yapılmadığı halde davacı idare lehine oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilmek suretiyle bozma sonrasında yapı bedeline hükmedilmesi, davaya konu taşınmazın tek olması ve davanın niteliği gözönünde bulundurularak davalılar lehine tek bir vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

3. Dairemizin bozma kararına karşı süresi içinde davalı … vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

4. Dairemizce yapılan karar düzeltme incelemesi sonucunda; yapı bedeline bozma öncesi hükmedildiği anlaşıldığından karar düzeltme isteminin kabulü ile bozma kararının iki numaralı bendi çıkarılarak kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve aslı müdahele talep eden vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; tespit edilen bedelin yüksek belirlendiğini emsal karşılaştırmasının ve emsal seçiminin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Aslı müdahale talep eden vekili temyiz dilekçesinde özetle; müdahale talepleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediğini bu nedenle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Asıl müdahale talep eden vekilinin, müdahale talebinin tapu kayıtlarında bulunan geçerli haciz ve ipoteklerin bedele yansıtılacağı belirtilerek reddine karar verildiği ve bu hususun Dairemiz temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde bozma konusu yapılmadığı anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; asıl müdahale talep eden vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Mahkemece verilen ilk kararla 184.856,46 TL bloke ettirildiği, son kararla 90.998,19 TL belirlendiği, buna göre fazla bloke edilen tutar 93.858,27 TL olduğu halde yanılgılı değerlendirme ile 78.608,26 TL’nin iadesine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Asıl müdahale talep eden vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile gerekçeli kararın 3 üncü bendinin hükümden çıkartılmasına yerine ”Davacı idare tarafından fazla bloke edilen 93.858,27 TL’nin davalı tarafça bankadan çekilmişse varsa çekilme tarihine kadar işlemiş neması ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, çekilmemişse varsa işlemiş nemasıyla davacı idareye iadesine” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Asli müdahale talep eden harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.