Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/14011 E. 2023/4934 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/14011
KARAR NO : 2023/4934
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmişti.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davacı idare ve davalılar kayyımı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu … ili, … ilçesi, … köyü 42 parsel sayılı taşınmazın irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın tapuya tesis ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar kayyımı cevap dilekçesinde özetle; taraf teşkili ve husumet konularının netleştirilmesi gerektiğini belirterek yasal koşullar sağlanmadan açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 10.02.2015 tarihli ve 2012/331 Esas, 2015/129 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 10.02.2015 tarihli ve 2012/331 Esas, 2015/129 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılar kayyımı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti, tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele dava tarihinden 4 ay sonrası için yasal faiz yürütülmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde tüm bedele faiz yürütülmesi ve faiz bitiş tarihinin gösterilmemesi, dava konusu taşınmazın tapu malikleri olan davalılara kayyım tayin edilerek taraf teşkili sağlandığından tespit edilen kamulaştırma bedelinin kayyıma ödenmesine karar verilmesi gerekirken davalıları temsilen Hazine’ye ödenmesine karar verilmesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, … ili, … ilçesi, … köyü 42 parsel sayılı taşınmazın 2.264,10 m²’lik bölümünde irtifak tesis ve tescili ile bedelinin davalılar kayyımına ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılar kayyımı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kapitalizasyon ve objektif değer artış oranlarının hatalı belirlendiğini, aynı unsurların mükerrer olarak her iki değerin belirlenmesinde kullanıldığını, kaldı ki objektif değer artış oranının yüksek olduğunu, faiz hükmünün hatalı kurulduğunu ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalılar kayyımı vekili temyiz dilekçesinde özetle; objektif değer artış oranının düşük belirlendiğini, kamulaştırma bedelinin gerekçesiz olarak belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un 4 üncü, 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare ve davalılar kayyımı vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun’la Değişik 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin 8 inci fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedelinin tamamının derhâl ödenmesine ve bedele derhal ödeme tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olmuştur.

4. Dava 4 ay içinde sonuçlandırılmadığından bozma öncesi tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinde belirlenen bedel mahsup edildikten sonra belirlenen 8555,83 TLye 03.08.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 10.02.2015 tarihine, bozma sonrası oluşan fark bedel 3190,052 TL ye ise aynı tarihten son karar tarihi olan 18.11.2020 tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken tüm bedele aynı tarihten ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (3) ve (4) numaralı bentlerinin hükümden tamamen çıkartılmasına, yerine “Mahkemece ilk kararla tespit edilen bedelden acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra oluşan fark bedel 8555,83 TL ye 03.08.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 10.02.2015 tarihine, bozma sonrası oluşan fark bedel 3190,0052 TL ye ise aynı tarihten son karar tarihi olan 18.11.2020 tarihine kadar faiz işletilmesine, bloke edilen bedellerin ve işletilen faizin ödenmemiş olması halinde, tahsilde tekerrürlüğe sebebiyet verilmeksizin işlemiş nemaları ile derhal ödenmesine” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, bent sıralarının buna göre teselsül ettirilmesine,

Davacı idare ve davalılar kayyımından alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine, 886,70 TL temyize başvuru harcının davalılar kayyımından alınmasına,

16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.