YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13927
KARAR NO : 2023/5643
KARAR TARİHİ : 01.06.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 2073 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davacı adına olan tapu kaydına davalı idarenin talebi üzerine 2942 sayılı Kanun’un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince şerh konulduğunu, müvekkilinin mülkiyet hakkını kısıtlayan, yasal şartları taşımayan, usulsüz ve hatalı olarak konulan bu şerhin terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; Adıyaman ilinde her yıl binlerce kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının açıldığını, malikin değişmesi durumunda irtifakın tapuda tescilini sağlayamadıkları için kamu zararının önüne geçebilmek amacıyla 2942 sayılı Kanun’un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile tanınan imkânı kullanmaktan başka çarelerinin kalmadığını belirterek öncelikle davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise davacının şerhin kaldırılması için Tapu Müdürlüğüne başvurmaksızın dava açtığı gözetilerek davacı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesini, vekâlet ücreti takdir edilmesi durumunda Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi’nin (AAÜT) 22 nci maddesindeki hükümlerin uygulanmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.12.2020 tarihli ve 2020/525 Esas, 2020/1144 Karar sayılı kararı ile davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 06.12.2021 tarihli ve 2021/509 Esas, 2021/3529 Karar sayılı kararı ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar veren mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, somut olayda seri davalarda vekâlet ücretine ilişkin AAÜT’nin 22 nci maddesindeki şartların oluşmadığı gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; dairemize aynı bölgeden intikal eden ve eldeki dava dosyası ile aynı nitelikte olduğu anlaşılan dosyalar birlikte gözetildiğinde karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 22 nci maddesi uyarınca uyuşmazlığın seri dava niteliğinde olduğu kabul edilerek davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti hakkında bu kapsamda değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak, eldeki dava dosyası ile birlikte aynı türdeki diğer dosyaların çok sayıda olduğu görüldüğü gözetilerek, seri dava niteliğindeki eldeki davada, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 22 nci maddesi uyarınca hükmedilmesi gereken vekâlet ücretinin %50’sine hükmedilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının şerhin kaldırılması için Tapu Müdürlüğüne başvurmaksızın dava açmasının kötüniyet göstergesi olduğunu, davacı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, davacı tarafından müvekkil idareye karşı daha önce açılan kamulaştırmasız el atma davasına istinaden 2942 sayılı Kanun’un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince şerh konulduğunu, amaç ve sonuç itibarıyla bedel tespit ve tescil davalarıyla aynı nitelikteki bu davalarda da şerhin konulmasının mümkün olduğunu, kamu zararının önüne geçebilmek amacıyla davaya konu şerhin konulduğunu, taşınmazın el değiştirmesinin önüne bu şekilde geçilebildiğini, amacın mülkiyet hakkını kısıtlamak değil geçici bir tedbir olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki 2942 sayılı Kanun’un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemine ilişkin davada hükmedilen vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.