Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/13897 E. 2023/3148 K. 29.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13897
KARAR NO : 2023/3148
KARAR TARİHİ : 29.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; Diyarbakır ili, … ilçesi, … Mahallesi 170 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bir kısmına davalı … tarafından yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir

II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemece 11.03.2015 tarihli ve 2011/228 Esas 2015/113 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Bozma Kararı
1. … Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan inceleme sonucunda, alınan raporun hüküm kurumaya elverişli olmadığını ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün parsel sorgulama sitesi ve dosyada mevcut şehir haritası üzerinde görüldüğü üzere; dava konusu taşınmazın emsal taşınmaza göre ilçe merkezine, kamu kurumları ve ticari alana daha uzak olmasına rağmen, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, dava konusu taşınmazın emsalden 4 kat daha değerli olduğu kabul edilerek yeterli, inandırıcı ve somut gerekçelere dayandırılmadan hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. … Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece 07.07.2022 2071/352 Esas 2022/486 Kararı ile davanın kısmen kabulüne fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Diyarbakır … karayolu üzerinde olup, şehir merkezinde yer aldığını, etrafında iş yerlerinin ve meskenlerin bulunduğunu, Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen dosyanın emsal olarak gösterilmemesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı idarenin harçtan muaf olduğu halde harca tabi tutulduğunu, taşınmazın vasfı tarla olmasına rağmen arsa olarak değerlendirildiğini, emsal alınan taşınmazların uygun olmadığını ve taşınmazların rayiç değerleri üzerinden karşılaştırılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı ile davalı … arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “…Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Diyarbakır ili, … ilçesi, … Mahallesi 170 ada 2 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Bozma öncesi Mahkemece, dava konusu taşınmazın metrekaresine 190,14 TL/m² değer biçen bilirkişi kurulu raporu uyarınca hüküm kurulmuş, davalı idare vekilinin temyizi üzerine karar bozulmuştur. Bu durumda; Mahkemece, bozma öncesi hükme esas alınan 190,14 TL/m² birim fiyatının davalı idare lehine usulü kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden, bozma sonrası alınan ve dava konusu taşınmazın metrekaresine 199,73 TL/m² değer biçerek hesaplama yapan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınarak fazla bedele hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1.Davacı vekilinin tüm, davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davalı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile temyiz olunan … Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.