Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2022/13895 E. 2023/5502 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13895
KARAR NO : 2023/5502
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde kalması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Mahallesi 1182 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının orman tahdidi içinde kaldığı gerekçesiyle uğranılan zararın 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süreden ve husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu olmasının mümkün olamayacağını, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, tapuya tescil edilmiş olmasının hukukî değer taşımadığını ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.01.2021 tarihli ve 2018/96 Esas, 2021/32 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, 660.573,33 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacılara hisseleri oranında verilmesine, dava konusu taşınmazın 2.716,00 m²lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 12.01.2022 tarihli ve 2021/536 Esas, 2022/51 Karar sayılı kararı ile arsa niteliğindeki taşınmazın değerinin emsal karşılaştırması yapılarak tespiti ile orman tahdit sınırı içinde kalan kısmın bedeline hükmedilmesinin yerinde olduğu, ancak tapu kaydında yer alan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; taşınmazın tapusu iptal edilen kısmının davacıların payına düşen değerinin 606.573,33 TL olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, 606.573,33 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak tapudaki hisseleri oranında davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, taşınmaz üzerindeki takyidatların bedele yansıtılmasına, taşınmazın 2.716,00 m²lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; pasif husumet ehliyeti yokluğundan davacıların zararı olmadığı için hukukî yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, sadece tapuda idarî kısıtlılık bulunduğunu, bilirkişi incelemesinin ve hükmedilen bedelin uygun olmadığını ve resen sebepleri ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna göre orman tahdit sınırları içinde kalan 2.716 m²lik kısımdaki davacılar payının iptaline karar verilmesi gerekirken dava dışı paydaş bulunduğu gözden kaçırılarak tüm tapu kaydının iptaline karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendindeki C harfli alt bendinden “tapu kaydının” kelimelerinin hükümden çıkartılmasına, yerine “tapu kaydından davacılar payının” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.